logo

ZAMLAR-HAYAT PAHALILIĞI-YANLIŞ EKONOMİ-POLİTİKALAR ÇEKİLMEZ HALE GELDİ


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Ünlü bilgin Rita Mae Brown “Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek, delilik belirtisidir” demiş.
Ekonomistleri, politikacıları izliyoruz. Hep acımasız vahşi kapitalizmin “bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler” başka bir deyimle “altta kalanın canı çıksın” anlayış politikaları acımasızca uygulanıyor.
Şunu belirtelim ki; Kapitalizmin odağında insan yoktur. Hak, hukuk, adalet yoktur.
Bir taraf bolluk içinde yaşarken köprü altlarında yatan, çöplerden ekmek toplayanlar.
Bir taraf çocuklarını paralı okullarda okuturken, bir taraf okula giden çocuğuna harçlık veremiyor.
Okullarda açlıktan bayılan öğrenciler varken, diğer tarafta lüks yemekleri beğenmeyen zengin çocukları.
Sözde solcu politikacılar da dahil olmak üzere, çakma ekonomistler insanı yok sayan vahşi kapitalizm ekonomi politikalarını savunuyor.
Kardeşim kafanızı kaldırın bir bakın, Mustafa Kemal ATATÜRK ne yapmış.
Yanmış, yıkılmış, yok olmuş Osmanlının küllerinden bir devlet kurmuş, Osmanlının borçlarını ödemiş. Anadolu’ya onlarca fabrika kurmuş, hiç kimsenin kapısına gidip para dilenmemiştir. Hep başı dik durmuş.
Tarihçi Sinan MEYDAN’ın üç ciltlik “Akl-ı Kemal” isimli eserini okumalarını tavsiye ederim.
Türkiye’nin topyekün kurtuluşu, karma kamucu ekonomidir. “Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.” Adaletsiz kapitalizm ekonomiden vazgeçilmelidir.
Ama, olanaklı mı vazgeçmeleri? Acımasız kapitalizm pürçekleri salmış, elinden kurtarmak için ATATÜRK lazım. İngilizlerin deyimi ile o da yüz yılda bir gelir. Kimin başına konacağı bilinmez.
En azından sosyal demokratız diyen belediyeler küçük çapta öncü olarak yarı devletçi politikalarla Anadolu’dan göçü azaltabilirler.
Tunceli Belediye Başkanı Sayın Mehmet MAÇOĞLU’nun ve Rize’nin Fındıklı ilçesi belediyesinin uygulamalarını örnek alıp bu tür uygulamalar Türkiye kırsal bölgelerde yaygınlaştırılmaz mı?
Şunu da belirtelim ki, Belediye Başkanlığı özel şoför, özel araç, koruma ile hava yapmak değil. Makamda gelene gidene çay ısmarlamak, geyik muhabbeti ile gününü gün etmek değildir. Asıl görev beldesine ve halkına hizmettir.
Yanlışta ısrar etmek, aynı şeyleri yaparak doğruyu bulmak olanaksızdır.

Share
1309 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...