logo

VEZİRKÖPRÜ’YE NE OLDU BÖYLE?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Geçmiş yıllarda Vezirköprü için ütopyalarımız vardı. Neler hayal ediyorduk neler?

Hiç unutmam; 1990’lı yıllardı. Vezirköprü il olsun diye iki haftada bir yazıyorduk. Vezirköprü’nün il olması için iyice kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor, her toplantıda il olma konusu gündeme geliyordu.

Vezirköprü’nün il olması için uygun olduğunu, niçin il yapılması gerektiğini belirten raporlar hazırlamıştık.

Vezirköprü’nün il yapılması için o zamanın milletvekillerinin önergelerine dayanak olsun diye dosya dosya raporlar hazırlayıp sunmuştuk.

Yine hiç unutmam; O zamanın çalışkan, gerçek bir devlet adamı kimliğine sahip Vezirköprü Kaymakamı “Vezirköprü’nün il yapılması için çalışmalarınızı hızlandırın, ben de buradan vali olup ayrılayım” diye espri yapmıştı.

Ayrıca çok önemli hayallerimizden birisi de yüksek okulun bir bölümünün fakülte olarak açılmasıydı.

Bu fakülte, orman fakültesi mi olsun, ziraat fakültesi mi yoksa veterinerlik fakültesi mi olsun tartışmaları yapılıyordu.

Oysaki biz bir adalet yüksek okulu açılmasını bile beceremedik.

Aradan 25 yıl gibi bir zaman geçmiş hayallerimiz ne olmuş?

Şimdi ki hayallerimiz ne(?) Şimdi bu büyük ütopyalarımızın yerini gelişmeye hiç bir katkısı olmayan yeni memurluk atamaları aldı. Mesela “2. Noterlik” gibi.

Yapacak başka işimiz, başka umudumuz kalmamış olacak ki; ilçeye azıcık canlılık getiren kurumların ilçe dışına taşınarak ilçenin daha köyleşmesini sağlamaya yarayan bu gelişmelerle övünmek neyi ile izah edilir?

Başka bir şey yapamıyoruz. Hiç değilse ilçeyi daha berbat hale getirecek büyük ve düzensiz köy haline getirmekten bari kaçınalım.

14 Mayısta seçimler yapılacakmış. Sonuç Vezirköprü’den bir milletvekili çıkarsa kurtuluşumuz olacakmış(!) hadi canım sende!…

Bu tek adam yönetim sistemi değişmedikçe Samsun’un 9 milletvekili de Vezirköprü’den seçilse ne olur?

Biz hala saray yönetim sistemini kavramamış durumdayız.

Sistem değişmedikçe seçeceğimiz vekillerin hiç bir katkısı olmayacaktır.

Güzel hayallerimizin yeniden canlanması, yeşermesi için sistemin değişmesi yönünde mücadele etmek, oy kullanmak gerekmektedir.

14 Mayıs başta Türkiye ve Vezirköprü için ya bir umut başlangıcı ya da yenilmeyecek aşkın ufku olacaktır.

Share
543 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...