Vezirköprü’nün nüfusunun düşüşünü yıllardır görüyoruz.
Nüfus azalışında en önemli pay insanların ilçede geçinecekleri iş bulamamaları dersek yanlış tespit yapmış olmayız.
Daha önce de paylaştığım gibi, büyük kentlerdeki yaşamın cazibesi de etkili olsa da öncelik insanların doyacakları yerlere gitmeleri.
Bunu daha netleştirmek için Samsun’un diğer ilçelerinin durumlarına baktım.
Samsun’un en fazla nüfusu azalan ilçesi Asarcık (Binde -26). Bu ilçeyi oransal olarak bize yakın olan Ayvacık ve Salıpazarı ilçeleri takip ediyor.
Diğer ilçelerde nüfus bakımından ciddi bir değişiklik olmazken nüfusu artan ilçeler de var. Yani Samsun’un tamamı merkeze ya da diğer illerle kaçmıyorlar.
Nüfusu artan ilçelerin başında Atakum var. Samsun’un da göz bebeği haline gelen ve ciddi bir yaşam alanı olan Atakum’da nüfusun artması kaçınılmaz aslında.
Atakum’dan sonra İlkadım ilçesi geliyor.
Bu ilçeleri Çarşamba, Tekkeköy ve Kavak takip ediyor.
Atakum’un dışındaki nüfusu artan ilçelerin gelişmelerin neredeyse hepimiz biliyoruz.
Neden diye sorarsak, artışın sebebi bu ilçelere yapılan Organize Sanayi Bölgelerinin etkisi olabilir mi?
Havza’da bile nüfusun azalma hızının düşmesi önümüzdeki yıl artmaya başlamasını görürsek şaşırır mıyız?
Vezirköprülü nereye gidiyor?
En fazla Vezirköprülünün yaşadığı il İstanbul olsa da, Ankara ve Bursa peşinden gelse de, aslında son iki yılda Vezirköprülülerin en fazla Tekirdağ’a gittiğini TÜİK verilerinden görmek mümkün.
Tekirdağ’dan sonra Kastamonu ve Kocaeli’ye yerleşmeye başlamış Vezirköprü insanı.
Tekirdağ’da her gün yenisinin açıldığını duyduğumuz fabrikalarda çalışmaya gidiyorlar, Kastamonu’ya ise inşaata.
İnşaatçılarımız aslında dünyanın hemen her yerinde çalışıyorlar.
Fabrikalarda çalışmaya giden vatandaşlarımız için ise, iş neredeyse oradalar demek mümkün. İş Tekirdağ’daysa Tekirdağ, İstanbul’daysa İstanbul, Kastamonu’daysa Kastamonu.
Vezirköprü’deyse Vezirköprü..
Vezirköprü’deyse, …?
Üzülerek söylüyoruz ki, Vezirköprü’nün karşılığı kısa zamanda dolacak gibi görünmüyor.
Devlet yatırımlarının yapılması için her tarafı tarım alanı olan Vezirköprü’nün şanssızlığından bahsedilir ve uygun yer yok açıklaması peşinden gelir.
Aslında ilçenin elindeki kaynaklar doğru kullanılmıyor dersek de doğru.
Ova kapsamına alındıktan sonra da gördük ki, devlet Vezirköprü’yü tarım ve hayvancılık için uygun yerlerden biri olarak görüyor.
Tarım ve hayvancılık Vezirköprü’nün geleceğinde de bugüne kadar olduğu gibi önemli yer tutacak.
Yapılabilirse BESİ OSB ile hayvancılık ileri bir seviyeye ulaşacak.
Yıllarca Kunduz’la başladığımız Şahinkaya Kanyonu’nun Turizm Bölgesi ilan edilmesiyle öne çıkan Vezirköprü’de turizm ise gelişmeye muhtaç bir başka kullanılamayan alan.
Turizm için tarihi olduğu her fırsatta dile getirilen Vezirköprü’de gerekli alt yapının oluşması için de beklememiz gerekecek.
Sanayi için gelişmesi gerektiği yönünde çabaların lafını duysak da, geleceği halen tartışılan bir başka alan olarak duruyor.
Karma OSB ile gelişeceği umudunu taşıdığımız sanayileşmenin iyimser bir tahminle on yıldan önce olamayacağı ortada.
Bu alanın içerisinde alt başlıklardan biri orman ürünleri ise, özellikle son dönemde yaptığı atakla öne çıkan bir başka sektör tekstil gibi görünüyor.
Özellikle kadınların istihdamını ön plana çıkaran tekstil emek yoğun bir üretim tarzına sahip olduğu için istihdam yarattığı sayı bakımından da önemli yer tutuyor.
Ancak tekstilcilerle görüştüğümüzde Vezirköprü’de özellikle büyük metrekarelerde işyeri bulmanın sıkıntısını dinliyoruz.
Velhasıl ne tarafa bakarsak bakalım Vezirköprü’de yer sıkıntısı çekiliyor. Merkezin etrafına doğru genişlemesinde sıkıntı olmazken istenen her yatırımcının karşısına yer sıkıntısı çıkması tuhaf değil mi?
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları