logo

VEZİRKÖPRÜ’DE YAŞAMAK SUÇ MU?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)’in yaptığı araştırmaya göre; Vezirköprü dışında 200 bin civarında Vezirköprü’lü yaşıyormuş,
Bu haberi okuyunca insanın aklına şu soru geliyor;
Vezirköprü’de yaşamak suç mu acaba?..!
Bu soruyu doğrulayacak birçok konu var. Mesela;
DSP Genel Başkan Yardımcısı Sayın A. Hidayet BEKTAŞ’ın geçen haftaki Vatandaş Gazetesi’nin manşet haberinde yayınlanan açıklamasından bir bölüm, “Özel bir firmanın kenevirden, tekstil ürünü üretmek için yer aradığını, Havza ve Kastamonu’nun bu firmayı kendi bölgelerine çekmek için yarıştığını söyleyerek, Vezirköprü’nün bu yarışta neden olmadığını sordu” haberi.
Samsun’un öz evlatları olan Vezirköprü’nün 1/3”ü kadar olan ilçelerine bile organize sanayi bölgeleri yapılırken kış uykusunda uyuyan Vezirköprü’nün böyle bir tesis talep etme gücü var mı?
Bütün suç, Kavlağan ağacının. Her politikacı Kavlağan ağacını tanık tuttu çünkü.
Kendine sahip çıkamayan, halkı canından bezdiren, işsiz, aşsız bırakan, Büyük kentlerde inşaatlardan düşüp ölen başka yörelerin insanları da var mı acaba?.!.Onlar da Vezirköprülüler gibi sahipsiz midir?…
Doğru dürüst elektriği yanmayan, suyu bir türlü düzene sokulamayan (elektrik kesiliyor, kombi çalışmıyor, elektrik geliyor peşinden su kesiliyor. Kombi çalışmıyor.) Vezirköprü.
Kış günü evinde hastası olan, küçük çocuğu olan insanların suçu Vezirköprü’de yaşamak mı?
Elektriklerin gidip gelmesinden fakir fukaranın evindeki ev aletlerinin gördüğü zararları kim karşılayacak?

Geçen hafta Av. Emre AĞCA’nın bürosunun açılış töreninde bir devlet adamı konuşuyordu.
“Yönetici rüzgâra göre yelken açmaz. Rüzgâr, ister doğudan, ister batıdan, ister güneyden, ister kuzeyden essin, yönetici, yelkeni doğru bildiği gibi çevirir” ve günün de önemi nedeni ile İstiklal Marşı’mızdan şu alıntıları yapıyordu.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın… belki yarından da yakın.

Evet nereden bakarsak bakalım, sanki Vezirköprü’de yaşamak suçmuş gibi…

Share
325 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...