logo

02 Ağustos 2023

VEZİRKÖPRÜ İL OLURSA NE OLUR?


admin
vatandas1959@hotmail.com

Vezirköprü 1990’lı yıllara göre oldukça kan kaybetmiş, o yıllara göre ekonomik bakımdan yoksullaşmış, nüfus olarak küçülmüş; 1990’lı yıllarda nüfusu 100 on binlerde iken, aşırı göç nedeni ile bugün ilçenin nüfusu 100 binlerin altına düşmüştür.
İlçenin ekonomisini, refah seviyesini yükseltecek herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
İlçenin dışarıya açılan penceresi nedir(?) diye sorsalar verilebilecek yanıt, “tam açık cezaevi”dir derim.
Vezirköprü-Havza karayolu yılan hikayesi gibi yıllardır konuşulur. Sadece lafı yapılır. Ne zaman yapılacak diye soran yok.
Vezirköprü-Durağan yolu yağışlı zamanlarda taş düşmesi ve toprak kayması nedeniyle sık sık trafiğe kapanır.
Bu haliyle bu yolun trafiğe açık olması bana göre suç olması gerekir.
Altınkaya Hidroelektirik Barajı Gölü nedeniyle 35 sene önce kapanan Alaçam-Vezirköprü yolu, bir köprü yüzünden 35 yıldır ulaşıma açılamamıştır.
Bazı yatırımların göstermelik temeli atılmış, öylece kalmış, unutulup gitmiştir.
Peki; olmaz ama Vezirköprü il olursa ne kazanır(?) Zaten tüm kurumların temsilciliği var ilçede.
Kaymakamlığın kapısına “vali” yazılır. Diğer kurumlar müdürlük zaten, bu nedenle ismi değişecek kurum da yok.
Vezirköprü il olsa hangi ilçeler bağlanacak. Yukarıda anlattığım gibi ilçe açık cezaevi gibi, hiçbir kasaba ile doğru dürüst ulaşımı yok.
Çoğu ilçeler çeşitli nedenler ile il yapıldı. Sonuç olarak pek bir kazanım elde edilemedi. Sadece seçimlerde Ak Partiye %70-80 oranında oy vermeye yaradı.
Sadece oy için de Vezirköprü’yü il yapmazlar. Vezirköprü %80’in üzerinde oy vererek görevini yerine getiriyor zaten.
Ne ise, işin ironisini bir tarafa bırakalım.
Bilindiği gibi Türkiye’nin ana üretimi tarım ve hayvancılık. Vezirköprü’de tarım ve hayvancılıkla kalkınır ve gelişir.
Hani diyeceksiniz bu ilçe, daha ilçe tarım hizmet binasını yaptıramamış ama “il olsun” diyoruz.
Vezirköprü il olsa da göç önlenemez. İnsanlar çocuğunu okutacak, sağlığa kolay ulaşacak, karnını rahat doyuracak yerde yaşamak istiyor.

Share
196 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...