“Vezirköprü hep yarım kalmış, kendini gösteremiyor” diyen CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu: Vezirköprü’nün güçlü bir logo oluşturması lazım!

Geçtiğimiz pazartesi günü Vezirköprü’de çeşitli ziyaretlerde bulunan CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, önce Vezirköprü Manifaturacılar Esnaf Odası yönetimiyle bir araya geldi.

Esnafın sorunlarını dinleyen Hancıoğlu:

Vezirköprü üvey evlat muamelesi görüyor. Vezirköprü turizm açısından, ekonomi açısından, tarımsal yönden öne çıkar. Yolu düzeltilse çok daha rahatlar. Hastane yapıldı, duvar örüldü ama yine de endişem var. Güçlü bir logo oluşturulması lazım Vezirköprü’de. Dedi.

Vezirköprü Manifaturacılar Odası Yönetim Kurlu Başkanı Önder Erdem:

Vezirköprü’deki en büyük eksiklik birlik ve beraberliğin olmaması. Benim yaklaşık olarak başkanlıkta dördüncü dönemim. Vezirköprü’yle alakalı bizimle birlikte sorunları tartışıp, bizden fikir alan kimse olmadı. STK’ları arka plana attılar. Biz bunu basınla da duyurmaya çalıştık ama söylediklerimiz pek ciddiye alınmadı. Sorunları hep anlatmaya çalıştık. İktidar partisinin milletvekillerine de anlattık. İlçe başkanına da, Belediye Başkanına da defalarca anlattık. Burada toplayıcı olması gereken kişi Belediye Başkanı. STK’larla devamlı olarak bilgi alışverişi yapması lazım. Ticaret Odası çok önemli bir kurum. Onunla maalesef dargınlar. Hizmetler de hep bu yüzden geri kalıyor.

Ortada yirmi senedir aynı iktidar partisi var. Vezirköprü’de güçlü bir yönetici yok. Masaya yumruğunu vuracak bir irade yok. Hep yukarıya bağımlı kalmışlar. Bu yüzden Vezirköprü çok şey kaybetti. Yol için defalarca biz eylem dahi yaptık. Bir ilçeyi geliştiren en önemli şey yoldur. Dedi.
Vezirköprü Manifaturacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Sezgin:
-Vezirköprü esnafı için EYT çok önemli. Emekli maaşınızla bir şekilde kazan kaynıyor. Kendi kuşağımızdan birçok insan artık emeklilik yaşına geldi ama yedi sekiz sene bekleyen arkadaşlar var. EYT çıkarsa Vezirköprü için çok iyi olur. Dedi.
Neslihan Hancıoğlu:
– EYT’yi iktidara geldiğimizde biz çıkaracağız. Altılı ittifakın içinde solu da var, sağı da var. Memleketin derdi başka bir dert. Biz şu anda sıkıntı çekiyorsak, bu hep yanlış yönetilmekten. Vezirköprülü vatandaşın şunu anlaması lazım, bu seçim Cumhurbaşkanı seçimi değil, bir sistem seçimi olacak. Şimdi yetki bir kişiye verildi ve karar almada bunun yanlışlıkları görüldü. Bürokrasi çalışmıyor, meclis boşuna var. Zaten benim elimi kaldırmamla geçmeyecekse yasa tasarısı biz niye oradayız. AK Partili milletvekilleri neye imza attıklarını bilmiyorlar. Meclise geliyor, MHP’nin de desteğiyle komisyonda tartışılıyor ve yasalaşıyor. Bu kadar yetki Kılıçdaroğlu’na da verilmesin, bana da verilmesin, kimseye verilmesin. Türkiye’nin en büyük sorunu bu. Biz parlementer sisteme geçeceğiz. Tekrar parlementer sisteme geçilmeli, yoksa bittik demek. Vatandaşa da bunu anlatmak lazım.
Türkiye’nin dört bir yanına ben gidemesem bile arkadaşlarımla birlikte gidiyoruz. Gerçekten de ekonomi çok kötü. Bugün 100 liraya sattığım malı yarın kaç liraya alacağım bilmiyorum diyorlar. Fiyatlar gerçekten uçmuş vaziyette. Aileler bizi ağlayarak arıyor evladım iki üniversite bitirdi işsiz diyor. Bunu AK Partili arkadaşlar böyle bir şey yok, iş dolu diyor. İşsizlik yok, açlık yok diyorlar. Bunu meclisin kürsüsünde gözümüzün içine baka baka söylüyorlar.
Şu an kuru zor tutuyorlar. Ben banka müdürlüğünden emekliyim. Benim zamanımda Şekerbank çiftçi bankasıydı, oldu sonra müteahhit bankası. Tam 184 kere ihale kanunu değiştirildi. Dolar kazanmayan müşteriye dolar kredisi verildi. Bugünlere gelmemiz hep bu sebepler.
Çiftçiye böyle destek parası verilmez. Yanlış politika. Biz de bunu diyoruz sokaklara. Çiftçiye ben dönüm yerine para verene kadar onun mazotundan benim ÖTV’yi kaldırmam lazım. Traktörü var mazotu kullanamıyor. Çiftçiye böyle destek olursun. Bu ekonomik şartlarla bu yönetim düzeltilemez. Seçim olmadıktan, bu iktidar değişmedikten sonra bu ülkenin ekonomisi düzelmez. Biz yola, köprüye karşı değiliz. Ama 100 liralık şey 1000 liraya yapılırsa vatandaş vergi ödediğini bilmiyor. Dedi.

Ticaret Odası
Daha sonra Vezirköprü Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret eden Hancıoğlu ve beraberindekiler Abdukadir Fişekci ve Bekir Karadaş ile bir araya geldi. Burada “Belediye başkanlığı bana göre vekillikten daha kıymetli. Çünkü bir eser bırakıyorsunuz. Belediye başkanı yaptığıyla anılıyor. Kıymetli bir görev.” Diyen Hancıoğlu’na Fişekci:
– TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu “siz en iyi yerdesiniz. Belediye Başkanı olacağım, Milletvekili olacağım diye uğraşmayın, koltuğunuzu koruyun yeter” dedi. Buradaki sivil toplum kuruluşlarının önünü açarsınız. Ama buradaki adamın adı kalır eseri kalır. Ben hastanenin altında bir fabrika kurdum. Adım da yok benim orada. Dedi. Söz, Vezirköprü’ye yapılması planlanan OSB’lere gelince Fişekci:
– Organize Sanayi konusunu ben Yusuf Ziya Yılmaz’la bitirmiştim. Ama gitti bunu Çiğdem Karaaslan’a ben yapıyorum, ben onun rakibiyim diye bozdurdu. Benim hiçbir şeye ihtiyacım yok. İki tane oğlum var. Şu anda İtalya’ya ihracat yapıyorlar. Burada bir Vezir-Ağaç bir de biz varız. Vezir-Ağaç’ı da biz kurduk. O zaman ORÜS’tü, devletindi. Kenevirimiz de gitti.
Bizim bu memlekette iki tane sorunumuz var. Birinci sorunumuz Organize Sanayi. Onu bozdu. Burası işyeri olmadığı için göç veriyor. Ben şu anda 100 aileyi tutuyorum. Ne kadar tutacağım? İşyeri olmadığı zaman böyle. Dedi.
Neslihan Hancıoğlu:
– Nerik’in açılışında o kadar şey dikkatimi çekti ki, Büyükşehir Belediye Başkanı ve bizim Belediye Başkanı sırayla konuştular. Önce Vezirköprü Belediye Başkanı çıktı, istihdam sorununu dile getirdi, “Göç veriyoruz.” dedi ve sonra Büyükşehir Belediye Başkanı çıktı, “Göç her zaman iyidir.” Dedi. Burada bir sürtüşme var aralarında.
Fişekci:
– Şimdi Besi OSB yapıyor. Orada güzel kokular gelecek hastaneye, çalışanlara, okula. Çiğdem Karaaslan’dan randevu aldım gittim. Dosyayı inceledi. Başkanım bana Sadık Edis ve Mustafa Demir tarafından böyle anlatılmadı bu konu. Ben şimdi ne yapacağım? Dedi. Doğmamış çocuğun hakkını yiyorsunuz dedim.
Hancıoğlu: Peki niye yaptırmıyorlar buraya OSB’yi?
Fişekci: Bunların benimle derdi var, Vezirköprü’yle değil. Ben çok aktif biriyim. Bu yüzden beni çekemiyor, olay bu. Bunu memleket de biliyor. 600 kişiyle dargın bir Belediye Başkanı. Artık çıksın gitsin.
Havza bizim beldemiz. Ben oraya şu anda 500 Bin Liralık kereste verdim. Orada bir otele 60 adet römorklu ev yapılıyor. Adamlar orada cayır cayır çalışıyorlar. Sen burayı erittin, bitirdin. 116 Bin nüfusu 90 bine düşürdün.
“Keneviri Vezirköprü’ye pilot yer yaptık” dediler. Burada fabrikalarımızı kursak, oradaki köylü arazisini eker mi, eker. Beş bin kişi çalışır mı burada, çalışır.
Neslihan Hancıoğlu: Peki niye Havza’ya çevirdiler?
Fişekci: Havza’nın organizesinde yerini önceki başkanılar ayarlamış. Pastanın üstüne kondular. Organize Sanayi de olunca, yer orada Kenevir’de burada yer göster deniyor, gösterilmiyor. Tekstilciye yer gösterilmiyor. Ben bile bu memlekette geri kaldım.
Kenevir’i yer olsa buraya yapacaklar. En büyük iş nakliye pahalandı, çöpü de nakliye yapmayacaksın.
Hancıoğlu: Kenevir ne diye başladı? Vezirköprü halkına destek olsun pilot bölgeye yapılacaktı. Depo bile bulamadılar sonra. Şimdi keneviri devlet mi alıyor, hayır. Bir şahısa verdiler. Bu şahıs tekstilci kenevirle alakası yoktu. 3 ayda gitti kendini yetiştirdi. Kenevir bir kişiye niye verildi? Vezirköprü’ye ekin denildi. Devlet ne yapacaktı bunu çiftçiden, üreticiden kendisi alacaktı. Şimdi geldi, bir firmaya verdi bunu. Üreticiler o ihaleye giremediler bile. Bu üç ay içinde oldu. Depoyu yapmadı, toplamadı, Organize Sanayi kurdurmadı hikâye bu. Geldi firma şimdi size ektirecek, istediği fiyattan alacak, tekelleşti. Şimdi Suluova’da, Havza’da, Amasya’da çalışmalar yapıyorlar. Oralara da ektirecek. Sadece Vezirköprü’de değil.
Hancıoğlu: Biz Samsun milletvekiliyiz ama seçildiğimden beri Vezirköprü içime dert oldu benim. Hep yarım kalmış, kendini gösteremiyor. Bence merkezdeki pek çok ilçeden çok daha kıymetli Vezirköprü, tarihi açıdan, doğal güzellik açısından. Dedi.