Türk Eğitim Sen Samsun 2 Nolu Şube Başkanı Bünyamin Kamçi: Bir Dönemin Ardından Karne Kime Verilmeli?

Eğitim Öğretim yılı bir dönem sonuna daha geride bıraktık.
Maalesef MEB tarafından vaatlerin bol olduğu fakat icraat döneminde hala beklenenin altında kaldığımız bir dönem.
Sözleşmelilik köleliğini de hala devam ettiren MEB birbirinden ayrı olan aileleri bir araya getirmeyi hala becerememiştir.
Defalarca söz verilen ek gösterge meselesi halledilmemiştir.
Yardımcı hizmetler sınıfında görev yapanların özlük hakları hala iyileştirilmemiştir. Ayrıca bir defaya mahsus görevde yükselme yapılmamıştır.
Ara tatil uygulaması doğru olmak ile birlikte, yanlış olan öğretmenin okulda bulunmasıdır. Lokomotif olan öğretmenden çok şey beklenmekte fakat gereken önem de hala verilmemektedir.
MEB’in idareci görevlendirilmelerinde yazılı sınav puanının aynısının verilmesi kararı takdire şayandır. Bu şekilde komisyonlarda kayırma ve kollama işi son bulmuş oldu. Komisyonlarda rahata ermiştir. Temennimiz hak ve emek hırsızlığı olan mülakatın tamamen ortadan kalkmasıdır. Her haksız uygulama eğitime vurulan bir darbedir.
4+4+4 zulüm uygulamasından sonra uygulamadan kaldırılan ve adil bir sistem olan “Sıra Tayinleri” yeniden uygulanmaya konulmalı ve eğitimci rahatlatılmalıdır.
Bu konuda Türk Eğitim Sen bakanlığa yüz binlerce imza göndermiş ve bakandan da olumlu görüşleri almıştır. Önümüzdeki dönem uygulanmasını bekliyoruz.
Önceki yıllarda öğretmeni sayısız projelere mahkum eden il milli eğitim bu yıl da aynı anlayışa devam etmektedir. Türk Eğitim Sen Genel Merkezi olarak gönüllülük esasına ve yönetmeliklere dayanmayan her türlü uygulamaya karşı olduk. Bu konuda yetkilileri de sürekli olarak uyardık. Yasal olmayan görevleri öğretmene veremezsiniz, yapmaya zorlayamazsınız. Öğretmen işten kaçmaz, yeter ki yasal olsun. Dayatmalara karşı olacağımız ve yasal haklarımızı kullanacağımız bilinsin istiyoruz. Öğretmeni yönetmelik dışı konularda zorlayanlar önce ilimizin seviyesini ülke genelinde artırmayı hedeflesinler ve bir sendika temsilcisinin karşısında makamlarında oturmasını bilsinler.
Yapılan işlerde icraattan çok görüntüyü önemseyen il mem norm fazlası öğretmenlerin norm tercihlerinde de, resen atanmalarında da şeffaf olamamıştır. Her listeyi yayınlayan il mem hala listeyi niçin yayınlamamaktadır?
MEB tüm ülkede “Değerler Eğitimi” adı altında milli eğitim dışında bazı kurumlar ile protokol anlaşmaları imzalamaktadır. Bu kurumlar gün içersinde okullarda, akşam saatlerinde ise öğrenci yurtlarında etkinlikler(!) düzenlemektedir. Görünen o ki MEB yaşananlardan gerektiği kadar ders çıkaramamıştır.
MEB bu çalışmaları kendisi yapmalıdır.

Türk Eğitim Sen bu yıl içerisinde de bir dizi eylem kararları almıştır. Birileri sistemden bir şekilde nemalanacak ve bunun bekçiliğinin de öğretmenden yapılması istenecektir. Hem de yasal olmadığı halde. Bu zamana kadar böyle bir anlayışın karşısında olduk, olacağız da. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan yönetmelikler ne diyorsa eğitimci onu şüphesiz yapacaktır, birilerinin dayatmalarını değil.
Bu konuda da her türlü hukuki hakkımızı zorlarız, makamlar kimseye tapulanmamıştır.
Eylül ayından beri bin bir emek ile bölgelerimizde 40-45 öğrencilik sınıflarda eğitim öğretim yarıyılını tamamlayan arkadaşlarımıza iyi tatiller diliyor ve teşekkür ediyoruz. Varolsunlar.