· Milli Eğitim Bakanlığı 17.04.2015 tarih ve 29329 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile birlikte il içi yer değiştirmelerde sıra sistemi uygulamasına son vermiş idi.
Oysa 2015 yılı öncesinde yapılan il içi yer değiştirmelerde sıra sistemi uygulanmaktaydı ve sırası gelen öğretmenin ataması yapılmaktaydı.
Bu yanlış uygulama ile Puanı yüksek olduğu halde bazı öğretmenlerimizin istediği okula tayini yapılmamakta, bunun yerine atama sisteminden dolayı düşük puanlı olanlar atanabilmektedir. Bu durum da öğretmenler arasında adaletsizliklere yol açmaktadır.
Aileler parçalanmakta,çocuklar anne ve babalarından ayrı büyümektedirler. Norm kadrolarının güncellenmesi işlemleri sonucunda norm kadro fazlası olarak belirlenen öğretmenler, sıraların çalıştırılması ile hem istediği okula atanacak hem de hizmet ihtiyacı karşılanacaktır Bu talebimizi içeren dilekçelerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderiyoruz. Umuyoruz ki; MEB yetkilileri sesimizi duyar ve bu haklı talebimizi yerine getirir.
· Milli eğitim komisyonlarının ilk atanan aday öğretmenlere ve okul yöneticilerine uyguladığı mülakat sistemi tamamen kaldırılmalıdır.Bakanlığın yaptığı sınavlarda yüksek derecede puan alanlar bugüne kadar yapıldığı gibi komisyon mülakatlarında elenmemelidir. İdareci görevlendirilmeleri sınav puanlarına göre yapılmalıdır. Adaletin olmadığı sistemler eskide kalmalıdır.
· Her daim haykırıyoruz. Sözleşmeli öğretmenlik köleliktir.Öğretmenin ücretlisi,sözleşmelisi olmaz.Ülkenin geleceğine güvenle bakmak istiyorsak eğitimciler de bakanlığına güvenmelidir.Tüm sözleşmeli öğretmeler kadroya alınmalıdır.Milli eğitimde taşeronlaşmaya doğru bir gidişat kabul edilemez.
· Milli eğitim çalışanlarına verilecek olan ek gösterge ikinci 100 günlük eylem planında yer almaktadır.Bu uygulamanın bakanlık içerisinde bir rahatlamaya vesile olacağı açık ve nettir.Bu konuda bir ileri bir geri açıklamalar yapılmamalı ve Kamu Sen’in hazırladığı yasa teklifine bağlı kalınarak laftan icraata geçilmelidir.
· Türk Eğitim Sen olarak öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak,mesleği sağlam bir statüye kavuşturacak Öğretmenlik Meslek Kanunu şüphesiz olmalıdır.Fakat mevcut ve uygulamada bulunan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun vermiş olduğu kazanımlara dokunulmamalıdır.
· Milli eğitim bakanlığının ve müdürlüklerinin uygulamakta oldukları çalışmalar,projeler kağıt üzerinde sayısal veriler olarak kalmamalıdır.Uygulanmakta olan Samsun Maarif Hareketi Projesi de öğretmenlere alanları dışında yük getirmekte ve eğitim öğretimin niteliğini de artırmaya yönelik olmamaktadır.Görselde var olan çalışmaların ölçümleri dönem ve sene sonlarında göz önüne net bir şekilde çıkmalıdır.
· Bakanlığımız ülke genelinde imzalamış olduğu tüm protokolleri gözden geçirmelidir.Okullara eğitim öğretim adı altında giren tüm kurumlar mercek altına alınmalıdır.
· Müdürlüklerin eğitim çalışanlarına takdir etmiş olduğu başarı ve ödül belgeleri somut verilere dayandırılmalıdır.Önceden olduğu gibi bazı kurum üyelerine ulufe gibi dağıtılmamalıdır. Hak ve adalet ön planda olmalıdır.
· Savaşlarımızı,destanlarımızı anlatırken kim olduğumuzu unutmamalıyız.
Çanakkale bir Türk Toprağıdır.Savaşan Mehmet,Türk oğlu Türk’tür.
Daha önceleri de,Türk’ün adını zikretmeye imtina eden zihniyet bu ülkeyi uçurumun eşine getirmişler idi.
57.Alay ile savaşın gidişatını da değiştiren de Mustafa Kemal’dir.Geçtiğimiz hafta içimiz burkularak dinlediğimiz hutbelerle gönlümüze buz düşürenlere uyarımızdır;
KİMSE TÜRKSÜZ ÇANAKKALE YAZMAYA KALKMASIN !…
Kamuoyuna saygılarımızla… Bünyamin KAMÇİ
Türk Eğitim Sen Samsun 2 nolu Şube Başkanı
BENZER HABERLER