logo

15 Kasım 2023

TESADÜFEN YAŞAMAK!


admin
vatandas1959@hotmail.com
Ünlü bilim adamlarından, Ordinaryüs Prof. Dr. Fahrettin Kerim GÖKAY, aynı zamanda İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı’dır.
Zaman 27 Mayıs 1960, ihtilalin uygulamalarının sürdüğü bir dönemdir.
Rahmetli Ordinaryüs Prof. Dr. Fahrettin Kerim GÖKAY, dünya ülkelerinden İstanbul’a gelen bilim adamlarını, İstanbul Yeşilköy Havaalanı’nda karşılar. Misafirlerini İstanbul Valiliğine getirirken caddelerde, sokaklarda oynayan çok sayıda çocuklar bilim adamlarının dikkatini çeker ve hocaya sorarlar;
-“Hoca, sokaklarda çok çocuk görünüyor. Siz de bir ailenin kaç çocuğu vardır?”
Fahrettin Hoca cevap verir;
– Sınırı yoktur. Her ailenin 6-8, 12’ye kadar çocuğu vardır.
Yabancı bilim adamları hayretler içinde sorarlar Hoca’ya;
-“İyi de bu çocukların beslenmesi, sağlık sorunları, eğitimleri nasıl sağlanıyor?”
Fahrettin Hoca yanıtlar;
-Biz Türkler, “tesadüfen doğarız, tesadüfen yaşarız, tesadüfen ölürüz” der.
Evet, Osmanlı Dönemi’nden beri, yani 624 yıl Osmanlı yönetimi, Anadolu halkını asker, ürettiğinin büyük bölümünü saraya vergi olarak ödemek zorunda olan bir köle olarak görmüştür.
Eğitim, sağlık, bilim insanların güven içinde yaşamasını hiç düşünmemiştir Osmanlı yönetimi.
Varsa da, yoksa da saray!
Osmanlı Dönemi’ni biraz daha iyi anlayabilmek için ünlü tarihçi Halil İNALCIK ve Şevket Süreyya AYDEMİR’in “Suyu Arayan Adam” adlı eserlerini okumak lazım.
Yeni tarihçilerimizden, Sinan MEYDAN’nın “Akl-ı Kemal” isimli üç ciltlik yapıtını da okumak gerekir.
Osmanlı yıkılmış, ancak Anadolu halkı “100” yıllık Cumhuriyet’i de değerlendirememiş.
Bunun nedeni Atatürk’ten sonra (cumhuriyetçiler) görevlerini yapmamışlar. Meydan, “Keşke kurtuluş savaşını Yunanlılar kazansaydı” diyenlere kalmıştır.
İşte sonuç: Cumhuriyet tanınmaz hale gelmiştir.
Peki ya; Vezirköprü Cumhuriyet’ten nasıl, ne kadar yararlanmış?
Fahrettin Kerim Gökay Hocanın saptanmasında olduğu gibi,
Vezirköprü hala “Tesadüfen doğuyor, tesadüfen yaşıyor, tesadüfen ölüyor.”
Vezirköprülünün ekmek kapısı, mutluluk kapısı büyük kentlerdeki devasa gökdelenler.
Onun için kaderini değiştirmeye çalışmayı hiç düşünmüyor sanırım.

Share
229 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...