logo

Sosyal Ortamlarda Kaygı Yaşamak – Sosyal Fobi


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Ruhsal Bozukluklar Tanı Kitabında, kaygı bozukluklarından biri olan sosyal fobi; toplumsal durumlardan kaçınmaya ya da yoğun bir korku ve kaygıyla sosyal ortama katlanmaya neden olur. Kaygı ise kaynağı bilinmeyen bir tehlikeyi bekleme veya tehlikeye hazırlanma olarak tanımlanır. Sosyal fobi yaşamak, sosyal bir hayatta yaşayan biz insanlar için epey zordur.
Sosyal fobi yaşayan kişiler için bu zorluklar; karşılıklı konuşma, tanımadık insanlarla karşılaşma, diğerleriyle birlikte yemek yeme veya bir şeyler içme, topluluk önünde konuşma gibi durumlardır.
Çocuklarda bu durum varsa yaşıtlarıylayken ortaya çıkar. Ağlama, bağırma çağırma, tepinme, sıkıca sarılma, sinme, konuşmama şeklinde görülür.
Çocuklarda sosyal fobi; okula itme, misafirliğe gitme gibi durumları zorlaştırırken, yetişkinlerde iş hayatının gündelik yaşamdaki ilişkilerin zor olarak algılanmasına neden olabilir.
Sosyal fobi yaşayan kişiler, ortama uygun davranamayacağından, herhangi bir hata yapacağından korkabilir veya sosyal ortama girerken kendinden beklentisini yüksek tutabilir. Otoriter anne baba tutumuyla büyütülmüş çocuklarda ve ihmal edilmiş bireylerde bu durum daha yaygın olabilir. Eleştiri alacaklarından, kabul görmeyeceklerinden çok yoğun bir şekilde korku duyarlar.
Yapılan araştırmalar sosyal fobinin, kişide başka kaygı bozuklukları veya kişilik bozukluklarının bir parçası olabileceğini de söyler. Örneğin ayrılma anksiyetesi olan bireyler bağımsız olma ve yeni insanlarla kaynaşmanın aileden uzaklaşma anlamına geleceğinden korkarak sosyal fobi oluşturabilirler.
15-20 yaş sosyal fobi tanısının en çok konulduğu yaş aralığıdır.. Ergenlik döneminde gençler sosyal ortamlarda kabul görmek için sigara kullanmaya başlama gibi olumsuz alışkanlıklar geliştirebilirler. Ayrıca çocukluğumuzda yaşadığımız sosyal fobi ile çalışılmazsa bu durum ergenlik döneminde devam eder. Çocukluğumuzda yaşadığımız sosyal fobi ile çalışılmazsa bu durum ergenlik döneminde devam edebilir.
Sosyal fobiyi azaltmak için, öncelikle bu durumun farkına varılmalı, kendimizi suçlamaya girişmeden olumlu ve olumsuz özelliklerimizi kabul etmeliyiz. (Değiştirmek istediğimiz özelliklerimizi de ilk önce kabul ederek sürece başlarız). Aklımıza zorlandığımız durumlarda bazı olumsuz düşünceler gelebilir. Yapabileceklerimize odaklanmak, yapamadıklarımızla da değerli olduğumuzu kendimize hatırlatmalıyız.
Kendimizde ya da çocuklarımızda nasılsa zamanla düzelir dediğimiz şeyler zamanla kökleşen ve üzerimizden atılması zor olan olumsuz özellikler olarak bizimle kalabilir. Bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle yapılan çalışmalar sosyal fobinin üstesinden gelmeye yardımcı olmaktadır.

Share
444 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+2 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuğumun Psikolojisinin Bozuk Olduğunu Nasıl Anlarım?

    25 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Çocuğunuz kendini ve sizi fazlaca zorlamaya başladıysa psikolojisi bozuldu demeden önce desteğe ihtiyacı var diyerek işe başlayalım. Çocuklar son derece kırılgandırlar Aile için çocukta kabul edilmesi güç durumlar, çocuk için daha zordur.. Çocuklar için bu zorluklar; -Sürekli öfke, üzüntü, pişmanlık gibi olumsuz duyguları yaşaması, duygularını belli etmemesi, iştah uyku, beslenme sorunları yaşaması, inatçılık, yorgunluk ya da hareketlilik, özgüven eksikliği, abartılı giyim veya makyaj, tırnak yeme, göz teması kuramama, çocuğun sürekli kendini...
  • İlçenin yazılı tarihinde 65 yılı geride bıraktık..

    22 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir.Yıllardır tek derdi Vezirköprü olan VATANDAŞ Gazetesi'nin yayın politikası; sadece olanı bildiği ve gördüğü üzerinden başta ilçe haberlerini okuyucusuna aktarmak ve gelecek nesillerle de oldukça iyi bir arşiv bırakabilmektir. Vatandaş Gazetesi'nin 65 yılı geride bıraktığı bu hafta okuyucularımıza 4523 sayıyla ulaşan bir ...
  • Kendi iç sesimize inanmayı ne zaman bırakırız?

    18 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    İç sesimiz bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veren, bunu bize iyi şekilde hizmet etmek için yapan adeta bir yöneticidir. Tabii bir de dış sesler var. Ailemizin sesi, toplumun sesi, bazı kurallar veya değişen durumlar. İç ses sadece o insana özgüdür ve her insanın iç sesi kendine farklı şeyler söyler. Örneğin “Doydum, artık yememe gerek yok, o kişiyle aynı ortamda bulunmak istemiyorum” gibi. Çoğu köklü davranışın temelleri çocuklukta atıldığı gibi iç sese inanmak da çocukluk yaşantımızda oluşur. Çocuk onu yetiştirene muhtaçtır ...
  • Korkmayalım, hazır olalım..

    15 Ocak 2025 Köşe Yazıları

    Vezirköprü önümüzdeki yıllarda gelişecektir. Bu kadar zamandır ekilen tohumların artık çiçek açma vakti geldi. Vezirköprü, bu gelişimle birlikte de değişecektir. Vezirköprü'de oldukça güzel işler oluyor aslında. Özellikle kalabalık öğrenci nüfusuyla okulların çeşitli alanlardaki başarıları, Samsun merkezden uzak olduğu için kendi başına sorunların üstünden gelme zorunluluğu gibi itici güçleri olan Vezirköprü'de hemen her gün bir başarı hikâyesi duyuyoruz. Vezirköprü'de Şahinkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin Vatandaş Gazetesi'nin...