logo

SOSYAL MEDYADA ÇOCUK TACİZLERİ


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Geçtiğimiz günlerde 10 yaşındaki bir kız çocuğuna uygulanmak istenen tacizin, annenin duruma dahil olmasıyla birlikte ortaya çıkması ve sonrasında yaşananlar tüm Türkiye’nin ilgisini ve tepkisini çekti. Olayla ilgili haberler basında ve sosyal medyada yer aldı.
Özetle olay, 35 yaşındaki bir kişinin, sosyal medya üzerinden 10 yaşındaki bir kız çocuğuyla ‘sevgi, aşk’ sözcükleri üzerinden sohbet etmesiyle başlıyor. Anne ise, kızının sosyal medya hesaplarına erişmesi ve düzenli olarak takip etmesi sebebiyle o şahısa yine sosyal medya üzerinden cevap veriyor. Kızının ise bu konuşmadan ve olaydan haberi olmadığını söylüyor. Anne dikkati ve bilgisi sayesinde kızını belki de geri dönüşü olmayan bir yoldan döndürmüş oluyor böylelikle…
Çocuk istismarı fiziksel, cinsel ya da duygusal olarak gerçekleştirilebilir. Duygusal olarak yapılan türü ise, çocuğun psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek, çocuğa zarar verebilecek davranışlarda bulunulmasıdır. Yaşanan bu olayda, 35 yaşındaki bir kişinin, 10 yaşındaki bir kız çocuğuna, üstelik profilinde 8 yaşındaki fotoğrafı bulunan küçük bir kıza, duygusal içerikli konuşmalarda bulunması sosyal ve ahlaki açıdan sorgulanması gereken büyük bir suçtur. Annenin dahil olmaması durumunda ortaya çıkabilecekleri düşününce, aile faktörünün önemi çok net bir şekilde belli oluyor.
Teknolojinin ve özellikle de sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle pek çok şey değişti. Özellikle de yeni nesil, yani çocuklarımız küçük yaştan itibaren çok aktif bir şekilde kullanıyorlar. Kimi zaman hayatımızı kolaylaştırsa da, var olan tehlikeleri de göz önünde bulundurmamız ve bu konuda çocuklarımızı her zaman uyarmamız gerekir. Sosyal medyanın kontrollü bir şekilde kullanılmasına izin verilmesi, çok küçük yaşta kullanımına izin verilmemesi aileler tarafından oluşturulan bir kural olmalıdır.
Çocuklarımızı, karşılarına çıkabilecek her türlü ihtimale karşı uyarmalı, yabancılarla konuşmamaları ve böyle bir durum gerçekleşmesi halinde büyüklerine haber vermeleri konusunda bilgilendirmeliyiz. Aksi takdirde çocuklarımızı korumak için çok geç kalmış olabiliriz.
Çocuk istismarı fiziksel, cinsel ve duygusal şekilde farklı tiplerde görülse de, tüm bunlar birbirleriyle bağlantılı şekilde oluşabilir. Yani istismar duygusal olarak başlayıp cinsel istismara kadar gidebilir. Ya da hepsi bir arada uygulanabilir. Bu yüzden çocuklarımıza tüm bu bilgileri eksiksiz vermek bizim görevimiz. Bu eğitimlerin temelinde bulunan 4 adım çok önemlidir.

  • Hayır demek
  • Uzaklaşmak
  • Büyüklerine anlatmasını sağlamak ve elbette ki çocuğun anlattıklarını ciddiye almak.
  • Susmamayı ve anlatmaya devam etmeyi, bunun için de tehditlere, ödüllere ve aramızda sır olacak şeklindeki sözlere inanmamayı, yani hiçbir şekilde kimseden korkmamayı öğretmek.
    Eğer çocuğunuz istismara uğradıysa;
  • Sakin bir şekilde dinlemek
  • Sorgulamamak ve olayla ilgili ayrıntılı bilgi almaya çalışmamak
  • Öfke ve üzüntünüzü mümkün olduğunca belli etmeden onu anlamaya çalışmak
  • Çocuğun daha fazla olumsuz etkilenmemesi açısından soğukkanlılığınızı korumak
  • Ona güvendiğinizi, inandığınızı belirtmek
  • En kısa sürede ilgili yerlere başvurmak
    Bu yaşanan olayla bağlantılı olarak bir sonuca varmamız gerekirse, öncelikle çocuklarımızın bulunduğu yaş itibariyle çevreyle olan ilişkisini ve sınırlarını belirlemeliyiz. Tehlikeli durumların, iyi ve kötü insanların davranışlarının neler olabileceğine dair bilgilendirmeliyiz.

Share
486 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...