logo

Sınav Günü


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

2 Haziran Liselere Geçiş Sınavı 8-9 Haziran’da da Üniversitelere Geçiş Sınavları yapılacak. Artık sürecin sonuna gelmişken özellikle ebeveynlerin, çocuklara nasıl destek olabileceği kısmıyla ilgili konuşmak istedim.
Neden ebeveynlerden destek bekliyoruz?
-Sınava giren öğrencilerin yaşları Liselere Giriş Sınavı için 13-14, üniversiteye girenler için 17-18 (değişebilir) yaşları oluyor. Haliyle bu yaş dönemleri duygusal iniş çıkışların yoğun olduğu yaşlardır. Gencin kendini sakinleştirmesi yetişkine göre genellikle daha zordur. Bu yüzden ebeveynler, öncelikle kendi duygularını daha kolay düzenleyip sınava girecek olan çocuğun sakin kalmasına yardımcı olabilir.
Öğrencinin sakin olmaya neden ihtiyacı vardır?
En iyi öğrenme alanımız ve de bunu performansa dökebildiğimiz alan, sakin alan dediğimiz yeşil alanımızdır. Eğer öfke huzursuzluk gibi harekete geçirici duygulara sahipsek kırmızı alandayızdır ve sınav bizden oturup soruları çözmemizi ister. Hiçbir şey yapmak istemiyorsak örneğin daha depresifsek bu alan mavi alandır. Sorulara odaklanmamızı zorlaştırabilir soru çözme hızımızı düşürebilir. Sınava girecek öğrencinin, olabildiğince yeşil alanda olması önemlidir. Bir söz ya da ima çocuğunuzu kırmızı veya mavi alana çekmesine neden olabilir. Unutmayalım çoğunlukla duygular davranışımıza yön verir.
Öğrenci sınava girecekse bunun sorumluluğu kendisindedir. Neden aileye önerilerde bulunuyoruz?
Çünkü çocuk sizin parçanızdır. Sınav sürecine çok yönümüz eşlik eder. Bu yönler, beslenme, uyku, çalışma düzeni gibi alışkanlıklarımız olabileceği gibi, kaygı düzeyimiz, çalışma ortamımız, okula yönelik inançlarımız, kendimize yönelik inançlarımız, dikkat ve odaklanma durumumuz olur. Çocuğun ailesi olarak birçok yönden çocuğun sınav sürecini yönetmesini olumlu olumsuz etkilediniz. Ailelerin söz ve davranışları, çocuk etkilenmiyor gözükse dahi hangi yaşta olursak olalım kulağımızın bir köşesinde hatırlayabileceğimiz bir söz olarak kalır.
Neler Yapmamalıyız?
-Sen çok başarılısın, bak gör çok güzel geçecek sınavın, gibi aşırı motivasyon yüklemeye çalışmak çocuğa ekstra yükler yükleyebilir.
– Çok dua et, sürekli kendini iyi tut, üzmemeye çalış, kötü şeylerden bahsetme gibi çocuğun duygusunu yönetmeye çalışmak uygun bir tavsiye değildir. Çocuğun olumsuz duyguyu yansıtmasına izin verin. Sizle paylaştığı için o duygunun ağırlığı azalmış olacaktır. Sınavda duygu durumu mavi ya da kırmızı alana gitmeye başladığında onu sakin alana gelmesini kolaylaştıran şeyler dua etmek, güzel bir anını düşünmek gibi şeylerse bunlar tabi ki olabilir. Önemli olan onu sakinleştiren şeyi yapmasıdır.
– Geleceğe yönelik felaket senaryolarıyla ilgili konuşmayın. Aynı şekilde aşırı beklenti oluşturan cümleler de kurmayın. Çocuğunuz sizle konuşmak isterse bunlarla ilgili konuşmasının önünü kesmeyin. Mümkün olduğunca bugünde olana dikkat çekebilirsiniz.
-Çocuğunuza destek olmaya çalışırken, kendi içimizdeki çocuğun geçmişte desteklenmemiş yönlerine ya da ihtiyacına göre değil kendi büyüttüğünüz ve sizden farklı yaşantılara, ihtiyaçlara sahip olan çocuğun ihtiyaçlarına kulak vermeniz daha önemli olacaktır.
PEKİ NE YAPALIM?
Öncelikle anne baba olarak bu süreç sizin için de kolay olmadı. Elinizden geleni yaptınız, artık sınav sürecinde kontrol edebileceğiniz şeylerin sonuna geldiniz. Dönemi bazı yönlerden zorlu bazen de kolay olarak sonlandırdınız. Çocuğunuzun zorlu yaşantılarından bir parçasına eşlik ettiniz ve etmeye de devam ediyorsunuz. Çocuğunuza, bu gireceğin sınavlardan bir tanesi, sen elinden geleni yaptın sınavda da elinden geleni yap biz senin yanındayız, diyebilirsiniz. Bu veya buna benzer kolaylaştırıcı cümlelerle kendinize ve çocuğunuza yardımcı olabilirsiniz.
Sevgili öğrenciler; uykunuza beslenmenize, su ve tuvalet ihtiyacınıza dikkat edin. Sizler çok değerli ve önemlisiniz. Danışmanlık yaptığım öğrencilerim başta olmak üzere tüm öğrencilere başarılar diliyorum.

Share
543 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+1 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...