logo

SEÇİMLER


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Seçimlerin benim için, hatta Vezirköprü için bir anlam ifade etmediğini hep söyler ve yazarım.

Mesela belediye başkanlığı seçimi yapılır, birilerinin kazanması için tantanalar, şamatalar yapılır.

Seçimler biter, başkan koltuğa oturur aradan birkaç yıl geçmeden o tantana ile koltuğa oturtulan başkanda aradığını bulamayan tarafları bu kez şamata ve tantana ile seçtiklerinden memnuniyetsizliklerini dile getirmek için tantanaya başlarlar.

Şunu düşünmezler. Yahu öncekini de biz seçtik, bugünkünü de biz seçtik ama ondan da biz şikayetçiyiz… Bundan da biz şikayetçiyiz.

Herhalde biz seçmesini bilmiyoruz diyerek kendimize bir öz eleştiri yapamaz mıyız?

Hani büyük usta Nazım Hikmet RAN diyor ya “Hani söylemeye dilim varmıyor ama kabahatin büyüğü de sende.”

Evet, vatandaş olarak, seçmen olarak hiç takkeyi önümüze koyup düşünmüyoruz. Öz eleştiri yapamıyoruz.

Biz sorgulamasını bilsek, öz eleştirimizi yapabilsek, sürekli bizi kandırabilirler mi? Aynı insanlar tekrar tekrar gelip bize yalan söyleyebilirler mi?

Aslında seçtiklerimiz ister belediye başkanı isterse milletvekili olsun değişik kimseler değil. Hepsi birbirinin kopyası.

14 Mayıs günü aslında sadece bir seçim için sandık başına gitmiyoruz. Ülkenin bundan sonra nasıl yönetileceğine oylarımız ile karar vereceğiz.

İktidarı ulusal kurtuluş savaşı ile saraydan alıp halka verdik şimdi geldi aklı evvelin biri, saraydan aldığımız iktidarı gene bizim oylarımızla saraya aldı.

İnsanlar Allah’ın kuludur oysaki saray zamanında tek adamlar halka “kulum” diye hitap ederdi. Biz yeniden kula kulluğa mı devam edelim, yoksa özgür birey olarak Allah’a mı kulluk edelim?

Ülkemiz anayasa başta olmak üzere hukuk için de yasalara göre mi yönetilsin yoksa tek adam tarafından (tek adamın aklına geldiği gibi mi yönetilsin?)

Bu sistem bugün Sayın Erdoğan tarafından yönetiliyor, yarın başkası tarafından yönetilir.

Aklımızı çalıştırmamız lazım, tek adam yönetimleri ister istemez halktan koparlar. Hukuk hiçe sayılır.

14 Mayısta sistemi değiştirmek için sandık başına gidelim.

Share
1294 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...