logo

SEÇİMLER VEZİRKÖPRÜ İÇİN BİR ANLAM İFADE EDER Mİ?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Bilindiği gibi ülkemiz savaştan çıkmış gibi toz, duman içinde ve ayrıca ülkemizin bir bölümü enkaz altında.
Ekonomik kriz zaten yıllardır halkı kasıp kavuruyor. Sanki ulusal kurtuluş savaşından yeni çıkmış bir Türkiye!
1922’de ülkeyi işgalden kurtaran M. Kemal ve silah arkadaşlarıyla birlikte yakılmış, yıkılmış, emperyalist güçlerce bölüşülmeye çalışan,
Üniversitesi olmayan 40 bin köyünden 38 bininde okul olmayan, okuryazar oranı erkeklerde yüzde üç (%3), kadınlarda binde beş (‰5) olan,
Tarımı çökmüş, toprakları çoraklaşmış, savaş kalıntısı 13 buçuk milyon insan.
Bu nüfusun 8 milyon kadarı kadın ve çocuk, 5 buçuk milyon kadarı ise erkek.
Savaş yorgunu, sıtma, dizanteri gibi bugün ismi bile unutulmuş birçok hastalıkla boğuşan bir halk.
İşte bu koşullarda 1923’de Cumhuriyeti kurup Osmanlının küllerinden eşsiz bir devlet kuran 15 yıl gibi bir sürede bu devleti dünyanın şerefli bir üyesi yapan gücün elinde sihirli değnek mi vardı?
Son yıllarda bu devlete ne yaptık ki yapılanları sattık? Ondan sonra da “Bir dikili ağaçları yok” diye alay ettiniz. Sorgulamayan bu halka da yutturdunuz.
Şimdi tüm kazanımlarını elden çıkaranlar ülkeyi her alanda 70-80 yıl geri götürmenin eşiğinde.
Tüm Anadolu gibi gariban ilçemiz Vezirköprü’de bu geriye gidişten elbette nasibini almaktadır.
Şimdi Vezirköprü sever olduklarından şüphe duymadığım bazı dostlar “seçimlerde Vezirköprülü bir milletvekilimiz olsun” diye uğraş veriyorlar.
Ancak, bu dostlarımız hala bir şeyin farkında değiller. Bu sistem sorunu. Biz Mustafa Kemal ve arkadaşların getirdiği, halkın söz sahibi olduğu Demokratik Parlamenter Rejimi verdiğimiz oylarla, kendi elimizle değiştirdik!
– Yani, biz kendi kendimizi yönetemeyiz, bizi yönetecekleri de seçmesini bilemeyiz. O zaman bizim adımıza bu işi bir kişi yapsın diyerek parlamenter sistemi etkisiz hale getiren, partili cumhurbaşkanlığı denen dünyada hiçbir örneği bulunmayan tek adam sistemini getirdik.
Seçtiğimiz milletvekillerini biz seçtiğimizi, onlarında bizim için görev yaptığını sanıyoruz. İşte yanılgımız burada!
Samsun’un 9 milletvekilinin dokuzu da Vezirköprülü olsa ne yazar(?) Dokuz Vezirköprülü ekonomik olarak kendini kurtarmış olur.
Bizlerden Ankara’ya giden olursa mecliste bir porsiyon yemeklerini yeriz!
Ben onun için diyorum ki, seçimler Vezirköprü için bir anlam ifade etmez.
Önce parlamenter sisteme geri dönmeyi düşünelim.

Share
1338 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

10+10 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...