logo

SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA ARZ OLUNUR


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Vezirköprü’de bir efsane anlatılır. Ben şahsen hikâyelerin, efsanelerin etkisinde kalmam. Hikâyeleri, efsaneleri bir sohbet malzemesi olarak dinler, konuşur ve geçerim.
Ancak şunu belirtmek isterim ki, son zamanlarda Vezirköprü’nün yaşadığı şanssızlıkları yaşadıkça Vezirköprü ile ilgili anlatılan efsaneye inanmaya başladım.
Efsane şöyle;

Köprülü Mehmet Paşa’nın, padişah tarafından Vezirköprü’de olduğu tespit edilir. Padişah tarafından İstanbul’a çağırılır.
Mehmet Paşa İstanbul’a gidince eşi Ayşe Hatun Vezirköprü’de yalnız kalır. Bu yalnızlığı değerlendiren Ayşe Hanım bugün Mehmet Paşa Mahallesi’nde bulunan KALE Cami’nin inşaatına başlar.
İnşaatı takip eden Ayşe Hatun’un, bir işçinin sabahtan akşama kadar omzunda taşıdığı taşı caminin inşaatına bırakmadan, taş sırtında gelip gittiğini görür.
Dikkatini çeken bu olay üzerine Ayşe Hatun akşam iş paydosunda bu işçiyi çağırır, bunun nedenini sorar.
İşçi, Ayşe Hatun’a verdiği yanıtta;
“Ben bu gece uykuda “hem hâl” olmuşum, sabahtan da uygun yer bulamadığım için yıkanamadım. Temiz olmadığım için mabedin (caminin) inşaatına taşı bırakmak istemedim” der.
Bu olay üzerine Ayşe Hatun “önce temizlik lazım” düşüncesi ile caminin inşaatını durdurur. Kale Hamamı’nı yaptırır.
Cami inşaatının başlı bırakılıp, hamam yapılması üzerine halk “Mehmet Paşa’nın eşi cami inşaatını bıraktı, zevki için hamam yaptırıyor” diye İstanbul’a Ayşe Hatun’u şikâyet ederler.
Hakkında bu şikâyeti ve dedikoduyu öğrenen Ayşe Hatun kahreder ve bu yörenin halkı için olumsuz beddua eder.
İşte o günden beri Vezirköprü hiç gelişmez!
Bu efsane ve hikâyelere inanmam ama şöyle bakınca da karınca hızı ile Vezirköprü’de hiçbir gelişme olmadı.
Bedesten, Taşhan Osmanlı öncesi, bunun dışında ne var başka?
1950’den sonra Vezirköprü’nün iki tane de milletvekili olduğu halde ne kazandırmışlar Vezirköprü’ye?
1980’den sonra rahmetli Gülami ERDOĞAN ve SHP/DYP Koalisyonunda da Ali ESER’in uğraşı Duruçay ve Köprübaşı sulama barajlarını kazanmıştır Vezirköprü.
1980 öncesi ORÜS Fabrikası ayrı macera!
Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN’ın her sözü kanun olduğu halde “kenevirin başkenti Vezirköprü olacak” sözü de geçerli olmadı.
Garibim Vezirköprü’nün üzerindeki bedduanın yaradan tarafından kaldırılmasını diliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı’na da arz olunur.

Share
468 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...