logo

RUHSAL OLARAK DENGEDE OLABİLMEK


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Zor günler sıkıntılar, felaketler insanoğlunun var olduğu günden beri vardı, bundan sonra da hep olacak. Hayatımızdan doğal felaketleri ve stresi, olumsuz anıları tamamen çıkaramayız. Bir şeyler olur ve olmaya da devam eder. Günlük hayatta her birimizin yaşadığı, uğruna zorluk çektiği meseleler ve bu meseleleri karşılama şeklimiz de dönemsel olarak farklıdır.
Bazı insanların yaşadıkları zorlukları daha iyi karşılayabildiklerini, zorluklarla daha rahat yüzleşebildiklerini, bizim dert ettiğimiz şeyleri onların dert etmediğini görüp şaşırırız. Bu kişiler yaşamda ruhsal olarak daha dengede hisseden insanladır.
Olumsuz duyguları yaşarken veya zor bir süreçten geçerken ruhsal dengenin dışına kolay kolay çıkmamak veya çıktıysak da yeniden dengeye dönebilmemiz için sahip olduğumuz kaynakları bir gözden geçirmek gerekir. Ruhsal sürecimizi dengede tutabilmek, zorlukları daha kolay göğüsleyebilmek için de ihtiyacımız olan içsel ve dışsal kaynaklarımızdır.
İçsel ve dışsal kaynaklarımız nelerdir?
Kişisel özelliklerimiz, becerilerimiz, güçlü yanlarımız, inançlarımız, bilgimiz, bize iyi hissettiren anılarımız içsel kaynaklarımızdır. Bize destek olabilecek arkadaşlarımız, ilişkilerimiz, eğer iyi ise maddi olanaklarımız, okuduğumuz okul(okullu olmak bize iyi gelen bir şey ise), güvendiğimiz insanlar, severek yaptığımız aktiviteler, sevdiğimiz bir müzik, içinde bulunduğumuzda iyi hissettiğimiz topluluklar ise dış kaynaklarımız arasındadır.
Şuan hayatınızda stresli bir durum var ise ve kaygı, korku, öfke gibi olumsuz duygulara sahipseniz bu durumu bir inceleyin. Bu duygulara normal zamandan daha fazla girip daha çok orada kalıyorsanız kaynaklarınızı gözden geçirmenin zamanı gelmiş demektir.
İnsan kendine dönüp baktığında sorunlarını çözebilmek için ihtiyacı olan kaynağı kendinde yoksa bu kaynakları oluşturabilmek hiçbir zaman geç kalınmış değildir. Çevremizdeki doğru insanlardan yardım istemek, bize iyi gelecektir.

Share
408 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...