logo

ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ


Murat Gül
avukatmurat55@gmail.com

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, hukuk sistemimizde azımsanmayacak derecede önemli bir yere sahiptir.
Bu sözleşme Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. İki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Taraflardan biri bakım alacaklısıdır. Yani bakıma ihtiyaç duyan kişidir.
Bu kişi sözleşme sonunda bir şeyi bakmakla yükümlü olan diğer tarafa verme borcu altına girer. Diğer taraf ise bakmakla yükümlü olan kimsedir. Bu kişi ise, bakıma ihtiyaç duyan kişinin beklentilerini karşılamakla yükümlüdür.
Hukuk sistemimizde, sözleşme serbestisi ilkesi genel olarak geçerlidir. Fakat kanun bazı hallerde, sözleşmenin geçerli olabilmesi için, birtakım şartların oluşmasını kabul etmiştir.
”Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” de bazı şartlara tabi tutulmuştur. Bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için tapu dairesinde, noterde yahut sulh hakimliğinde, 2 şahit huzurunda yapılması gerekmektedir. Aksi halde sözleşme geçersiz olacaktır.
Bu sözleşmenin iptali ise mümkündür. Sözleşmeden dolayı, bakıma ihtiyaç duyan kişinin çocukları veya eşi bu süreçten maddi olarak mağdur olduklarını belirtilerek mahkemede iptal davası açabilirler. Hâkim, sözleşmenin iptali yerine bakım borçlusunun ifa edeceği edimlerden mahsup edilmek üzere, bakım alacaklısının nafaka yükümlüsü olduğu kişilere nafaka ödemesine karar verebilir.
Bakıma ihtiyaç duyan kişinin devrettiği malvarlığının değeri, elde ettiği ve edeceği bakım ve gözetim değerinden açık ve önemli miktarda fazla ise mirasçılar devredilmiş olan malın tenkisini isteyebilirler.
Açıklamak gerekirse; sözleşme sonunda malvarlığını kazanan kişi, mirasçıların açmış oldukları tenkis davasını kaybederse, elde etmiş olduğu malvarlığının bir kısmını mirasçılara geri verebilir.

Share
436 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...