logo

Neyin Savaşı?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com
Ağrı, Ardahan. Sarıkamış, Kars, Siirt, Şırnak, Diyarbakır, Cizre, Adana, Samsun, İzmir, Zonguldak, Antalya, Edirne, İstanbul, ortak vatanımız değil mi ?
Çanakkale’de Kurtuluş Savaşında Diyarbakır’lı ile Samsun’lu boyun boyuna yatmıyor mu ?…
Buna savaş demiyorum. Aklıma birilerinin “Benliğinin, egosunun” uğruna halk çocuklarını feda mı ediyor?…
Bu acıları görünce aklıma boşu boşuna Arap çöllerinde ölenler geliyor aklıma …
Ne zaman bir Yemen türküsü söylense içim burkulur. Gözlerim yaşlarla dolar. Anadolu’nun dört bucağından kınalar yakarak, dualarla, şölenlerle, güle oynaya uğurladığımız, gidip de dönmeyen Mehmetçiklerimiz aklıma düşer üzülürüm.
Havada bulut yok,
bu ne dumandır?
Mahlede ölen yok,
bu ne figandır
Şu Yemen elleri
ne de yamandır
Ano Yemendir,
gülü çemendir
Giden gelmiyor,
acep nedendir?
Aslında Kurtuluş Savaşı ve diğer cephelere gidenlerin de pek çoğu gelmezmiş. Ama başka Yemen’in yolu çölden geçer, çöl zorlu. Yemen’e gidip de dönen iki elin parmakları kadar azdır. Onun için acıklı türküler söylenmiştir yemen için. Şimdilerde de söylenir.
Tarlada biter kamış
Uzar gider vermez yemiş.
Şu Yemen’de can verenin
Biri Mehmet, biri Memiş.
Ano Yemendir, gülü çemendir
Giden gelmiyor, acep nedendir?
Yemen’e gidenlerin anaları ağlamış önce. Sonra babaları. Askere gitmeden önce evlendiyse eşi ağlamış, dostu ağlamış. Çocuğu olduysa yetim büyümüş. Bir acı sormayın. Ama mutlaka askerin çoğu orada kalmış. “Yemen 2000 Türk askerine mezar olmuştur” diye yazıyor tarihçimizin biri. Bu iki bin kişinin içinde dönüş yolunda çöl Arapları tarafından öldürülenler yok. İngiliz’e esir düşüp gözleri ilaçla kör edilenler yok.
Yemen yolu çukurdandır
Karavanam bakırdandır
Zenginimiz bedel verir
Askerimiz fakirdendir.
Parayı veren askere gitmezmiş Osmanlı’da. Bu askerlerin de gücüne gitmiş. Yukarıdaki dörtlük o nedenle söylenmiş. Yani parası olan askere gitmemiş. Bedel yatıramayanların tamamı askere alınmış. Ötekiler sılada kalmış Nasrettin Hoca’nın “Parayı veren düdüğü çalar” hikayesi boşuna anlatılmaz.
Çalınan davulu düğün mü sandın?,
Al yeşil bayrağı düğün mü sandın?,
Yemen’e gideni gelir mi sandın?,
Ano Yemendir, gülü çemendir,
Giden gelmiyor acep nedendir?,
Burası Huş’tur, yolu yokuştur,
Giden gelmiyor acep ne iştir?
Bu acılar içinde geçecek Kurban Bayramınız her şeye rağmen kutlu olsun.
Not: 2015 yılında yazdığı yazısından alınmıştır.

Share
801 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...