NASIL BİR DÜNYA?
Nasıl bir dünya’da yaşamak isterdim yada gelecek nesillere nasıl bir dünya bırakılsın isterdim?…
– İslam’ı doğru anlatan din bilginlerinin çok olmasını isterdim. Mesela;
– İslam dünyasında Arap şeyhlerinin Allah’ın bahşettiği petrolün üstüne çöreklenmesi yerine petrol dünyasında yaşayan her ferdin eşit pay alarak köle gibi değil özgür birer fert olarak yaşamasını isterdim.
– Petrol zengini şeyhlerin, kralların Dünya zengini olarak 30, 40 hanımla evlilik yapmalarının önlenmesini isterdim.
– İslam dinini yanlış (işlerine geldiği gibi) anlatarak toplumların cahil bırakılmasını sağlayarak istedikleri gibi yönetilmesini sağlayarak rahat sömürülmesinin olmadığı bir dünya,
– Yöneticilerinin halkına yalan söylemediği, öldürmediği, rüşvet, yolsuzluk, soysuzluk, adam öldüren görevlilere “destan yazdınız” diye övgü düzmediği bir dünya,
– Doyma bilmeyen, egoları bir türlü tatmin olmayan, yönettiği toplumu sürekli azarlayan, sizden, bizden diye ayıran yöneticilerin olmadığı bir dünya,
– 1400 yıl önce yaşamış Muaviye Hz. Ali’nin halifelik savaşında mushaf’ı (Kur’an’ı kerim’i) mızrakların ucuna takıp Hz. Ali’nin askerlerinin üzerine yürüdüğü gibi, günümüzde meydanlarda Kur’an’ı kerimi elinde sallayarak karşısındaki muhaliflerini sindirmeye, halkı kandırmaya çalışan yöneticilerin olmadığı bir dünya.
– İnsanların sömürülmediği, kiminin krallar gibi, iki üç uçak dolusu yakınları ile ülke ülke dolaşarak trilyonlar harcarken kiminin sokaklarda dilenmediği bir dünya,
– Savaşların olmadığı insanların bir birini öldürmediği bir dünya,
– Analarını-Babalarını savaşlarda kaybetmiş, körpecik bebeklerin sokaklara terk edildiği bebek çığlıklarının olmadığı bir dünya,
– Sen Hıristiyansın, sen Müslümansın, sen yoksulsun, sen Ermenisin diye din savaşlarının yaşanmadığı bir dünya,
– Bir birinin yaşam tarzına karışmayan, namaz kılmayanın kılana, oruç tutmayanın tutana, karışmadığı bir dünya,
– En önemli olanlardan biri de ilkel duygu olan “KİN” duygusunun olmadığı bir dünya,
– Bilindiği gibi, kin, yalan gibi eylemler içinde olan kimselerin namazı, orucu tartışmalıdır.
Bu durumları taşıyan insanların olmadığı bir dünya,
– Yalan söyleyen, insan öldüren, çalan, çırpan, din ve mezhep ayrılıklarını kışkırtarak gerek ülkeleri içinde gerekse uluslar arası savaş çıkaran ya da savaş çıkartmak isteyen yöneticilerin olmadığı bir dünya,
– Kötü yöneticiler olacağına, hiç yöneticisi olmayan, toplumların kendi düzenini kendi kurduğu bir dünya,
Sormayalım mı kindar, egosunu tatmin edemeyen, toplumları egoları uğruna savaşlara sürükleyen yöneticiler olacağına olmasa daha iyi değil mi?
Tek anadan, tek babadan geldiğine inanan, onun içinde kardeşçe yaşayan bir dünya bırakmak isterdim…
Mutlu kılacak bir hayal değil mi?