logo

Mutlu Bayramlar


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

İlçemize özgü ürünlerin üçü için alınan patent önemliydi. Ancak, bu ürünleri hızla üretip satabilmek de bir o kadar önemli. Bunu yapamazsak tescilin bir anlamı kalmaz.
Başkan Edis, Tahtaköprü Kilimi ve Susuz Bezi için pazarlama ağı kuracaklarını, internetin burada önemli yer tutacağını söyledi. Bununla da kalmayarak, burada çalışanların istihdamlarının yapılacağını, sigortalarının da Belediye Şirketi üzerinde yatırılacağını aktardı.
Bu girişimlerle, Tahtaköprü Kilimi ve Susuz Bezi projelerinin yürüyeceğini görebiliyoruz.
Ancak ilk tescilli ürünümüz SEMAVER’de aynı durum olmadığını üretimde sıkıntı yaşandığını da aktardı Başkan Edis.
İlk hamlede 500, ikinci talepte 300 olmak üzere 800 semaver siparişinin Vezirköprü’deki semaverciler tarafından kabul edilmediğini, hazırlayıp veremeyeceklerini söylediklerini aktardı.
Bugün dünyanın geldiği noktada asıl sıkıntı pazarlamadır. Pazar bulduğunuz sürece, başka deyişle sattığınız sürece üretmek artık en kolay iş haline geldi.
Eğer yıllardır övünç kaynağımız olan ve yakın zamana kadar Havza’ya kaptırdık diye hayıflandığımız semaverin 800 adet üretimini kısa sürede yapıp veremiyorsak, ihtiyacı Havza karşılıyorsa, semaver zaten bizden gitmiş demektir.

Biz yine de Bayram tatiline biraz tebessümle girelim.

Tüccardan biri Fuat Paşa’nın parmağındaki iri tek taş yüzüğe bakıp duruyormuş, Fuat Paşa sorunca şöyle demiş:
“Paşam, bu taş sana kaç para getiriyor?”
“Hiç, ne getirecek?”
Adam gülmüş:
“Bende iki taş var, dede yadigârı, yılda elli altın getiriyorlar.”
“Ne taşı bunlar?”
“Değirmen taşı, paşam!”

Çok şey bildiğini sanan, her şeyi yalan yanlış anlatan adamın biri kahvede ahkâm kesiyormuş:
“Çocuğu olmayan Hazreti Davut, Allah’a yalvarmış, ‘Allah’ım bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeceğim’, demiş. Duası kabul olmuş, bir kız çocuğu doğmuş, adını Ayşe koymuş…
Ama Allah’a verdiği söz var, kızı almış götürmüş, tam kurban edecekken, Azrail yanında bir keçiyle gökten inmiş, ‘Al, bu keçiyi kurban et, kızı bırak!’ demiş…”
Adam bakmış ki kimseden bir tepki yok, küçümseyerek, “Siz anlamadınız galiba!” demiş…
Biri dayanamamış, kalkmış:”Ulan, anlattığının neresini düzelteyim! Dua eden Hazreti Davut değil, Hazreti İbrahim. Kurban edilecek çocuk kız değil, oğlan, Hazreti İsmail… Gökten inen melek Azrail değil, Cebrail. Kurban edilen de keçi değil, koç! Hangisini düzelteyim!”

Mutlu bayramlar..

Share
435 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...