logo

MİKROP


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Pislik, balçık, dışkı, mikrop ilginç sözcükler.
Halkın oy vererek yönetici olarak yüksek makamlara getirdiği bazı zatlar o halkın sesi, gözü, kulağı olan hatta “kimsesizlerin kimsesi olan” gazete ya da gazetecilere “mikrop” demiş.
Ne yapalım, seçenler seçilenlerin aynasıdır derler.
Bir şehirde üç gün tüm mahallelerinde suların kesilmesi doğal olarak mikropların artmasına neden olur.
Böyle durumlarda halkın yapacağı fazla bir şey yok.Halk yapsa yapsa mikrop üreten bakterilere DDT yapar.Çünkü mikropları yıkamak için su yok!…
Vezirköprü’de eskiden de susuzluk görülür hatta bazı yüksek semtlere günlerce su verilmediği zamanlar olurdu.
Böyle durumlarda suyu akan mahalleler mutlaka olurdu. O mahallelerden itfaiye ile susuz mahallelere su dağıtılırdı.
Hatta cenazesi olan mahallelere, suyu akan mahallenin suyu kesilerek acil ihtiyacı olan mahalleye su verilirdi. Maalesef Vezirköprü’nün sahipsiz oldu, halkın fazla itibara alınmadığı su olayında da görülmüştür.

ARAZİ TOPLULAŞTIRILMASI
Vezirköprü’nün 24 köyünde yapılması planlanan arazi toplulaştırılması çalışmalarına Yağanözü ve Adatepe köylerinde başlanmış, bu uygulamaya her iki köyün halkı da büyük tepki göstermiştir.
Arazilerin toplulaştırılması, dolayısıyla çiftçinin işinin kolaylaştırılması, iş gücünün azaltılması ve verimin arttırılmasının sağlanması elbette çok iyi bir uygulama, buna bir diyeceğimiz yok. Ancak;
Geçen hafta Vezirköprü Ziraat Odası Başkanı Sayın Arslan KAYA’ nın tam bir bilim kurulu gibi çok güzel hazırlanmış raporunun özetini okuyunca toplulaştırmaya karşı çıkan köylülerin ne kadar haklı olduğunu kabul etmemek olanaksız.
Bu kadar bariz, plansız, haksızlığa yol açan, köylüleri de birbirine düşürecek bir yanlış uygulamanın halka dayatılmasına herkesin karşı çıkması gerekir.
Toplulaştırmadaki yanlış uygulamayı en güzel şekilde raporlaştıran Ziraat Odasını yürekten kutluyorum.
Evet;
Bu kadar haksız ve yanlış uygulamanın hukuk yoluyla düzeltilmesinin bir yolu olmalı diye düşünüyorum.
Bu konunun bir idari uygulamanın yanlışı olduğu kanısındayım. Konu böyle olunca idare mahkemesine ya da Danıştay’a götürülebilir.
Köylülerin görevlilerle dalaşması yerine, hukukçularla görüşüp hukuk yoluyla soruna çözüm aramaları gerekir.

Share
292 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+5 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...