logo

MERKEZ TÜRKİYE PROJESİ


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

İstanbul’un kurtuluşu Anadolu’nun rahatlamasına bağlı.
İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Karadeniz Bölgesindeki halkın geçim standartlarının düzeltilmesi, bu bölgelerde yaşayan halkın rahatlaması sağlanmadıkça batının özellikle de İstanbul’un kurtulması olanaksızdır.
İçi boşaltılan başkent Ankara’nın içi yeniden doldurulmalıdır.
İstanbul’a taşınan finans kuruluşları dahil tüm genel müdürlükler yeniden Cumhuriyetin Başkenti Ankara’ya taşınmalıdır.
CHP’nin “Merkez Türkiye” projesine tüm siyasi partiler sahip çıkmalıdır.

“Merkez Türkiye” projesi için derhal çalışmaya başlanmalı, çalışma alanları belirlenmelidir.

“Merkez Türkiye” projesi için uygulama alanı olarak; Samsun’dan, Adana’ya ya da Mersin’e bir hat çekilmelidir.
Güzergâh; Samsun, Çorum, Yozgat, Kayseri ve Konya’nın doğusundan Mersin limanına ulaşacak proje alanı tam olarak belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
Bu hat üzerinde ve bu hattın doğusunda kalan kısımlarda, demir yolu, karayolu ve belli merkezlerde büyük hava alanları yapımı için çalışmalara başlanmalıdır.
Bu bölgelerin cazip hale getirilmesi için devlet eliyle sanayi kuruluşları, eğitim için üniversite ve sağlık bakımından tam donanımlı tıp fakülteleri ve üniversite hastaneleri geliştirmeye başlanmalıdır.
Ancak böyle bir çalışma İstanbul ve batı illerine göçü durduracaktır.
Aksi halde devletin süregelen ekonomi ve yatırım politikası bugünkü koşullarda devam ederse sonuç çok vahim olacaktır.
İstanbul ve yoğun göç alan Kocaeli, Tekirdağ, Aydın, Bursa ve İzmir gibi iller önümüzdeki on yılda yaşanamaz, nefes alınamaz hale gelecektir.
Göç veren bölgelerde tarım, hayvancılık gibi üretimler tamamen duracak sanayi de zaten olmadığı için Anadolu tamamen çölleşecek. Türkiye tam anlamı ile yoksullaşacak!..
İstanbul dahil batı illerinde insanlar yoğun sıkıntılı yaşam ve kalabalık nedeniyle birbirlerini yemeye başlarsa kimse şaşırmamalıdır.
Türkiye’deki siyasi partiler, iktidar, muhalefet bu ülkeyi ve bu ülke halkını düşünerek geleceği iyi yorumlayarak hareket etmelidir.
Kuru iddialaşmalarla “isteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır” restini tekrar tekrar yetkili ve etkililer bir daha düşünmelidir.
Kanal İstanbul’un inşaatına başlandığı an Anadolu’dan İstanbul’a göç hızla artacak, Anadolu boşalacak, sorunlar daha da artacaktır.

“Merkez Türkiye” projesine şu partinin, bu partinin projesi olarak değil tüm partilerin ve Türkiye’nin projesi olarak iyi niyetle bakılmalıdır.
Ülkenin hayrına olacak konularda birlik olunması bu halkı mutlu eder.
Sonuçta herkes mutlu olur.
BİZ TUVALETİN KAPISINDA BEKLEYELİM !
Önceki yıllarda hem ramazan hem de kurban bayramında, bu yıl da ramazan bayramında “pandemi” nedeniyle Vezirköprü’ye gelemeyen gurbetçiler son kurban bayramında memleketlerine akın ettiler.
Dokuz günlük özgürlüğü değerlendiren Vezirköprü’lüler akın akın gelerek ana, baba, eş, çocukları, akrabaları ve komşuları ile olan hasretliği giderdiler.
Bu bayramda Vezirköprü ye gelen gurbetçi sayısı nedir (?..) Halka soruyoruz.
Aldığımız yanıtlar değişik ve çok ilginç. Kimi “25-30 bin kadar” diyor, kimi “40-50 bini aşkındır” diyor.
Bu yılda çok sayıda gurbetçi hemşehrimizle az da olsa dertleşme olanağı bulduk.

İLÇENİN TUVALET SORUNU!
“Çok sevdiğim bir kardeşim anlatıyor.”Bayram Arifesi günüydü. 20 kişilik bir turist kadın grubu muhtemelen Arap ülkelerinden gelme.”
“Telaşlı telaşlı sağa sola bakınıyorlar. Hareketlerinde tuvalet aradıklarını tahmin ettik. İki arkadaştık yanlarına yaklaştık.
Çok çekingen davranıyorlardı.Bir biçimde kendilerine yardımcı olmak istediğimizi anlatabildik!.
Çarşıda bayan TUVALETİ yoktu. Kendilerini piste olsa erkek tuvaletine götürdük.
Biz kapıda bekleyelim, içeri kimseyi salmayalım dedik.
Bunalmışlar, hepsi acele acele tuvalete daldılar.
Meğer içerde ihtiyaç gideren birkaç kişi varmış, görmemişiz.
İçerden kadınlara öyle bir bağırdılar ki, kadınlar kendini perişan vaziyette dışarı zor attılar.
Bizde mahcup olduk, yapacağımız bir şey yoktu.
“Yaz abi bunları, Vezirköprü çarşının herhangi bir yerine bir bayan TUVALETİ yaptırmaktan aciz mi ?…” diye yazmışım geçtiğimiz yıl.
Bu yıl bayan tuvaletine birçok erkek tuvaleti de eklenmiş. İlçenin merkezinde ciddi bir sıkıntı olarak duruyor.
Okuyan olursa yazıyorum kardeşim!…

Share
363 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

8+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...