logo

Kuşun kanadı suya değdi mi, değmedi mi?


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Vezirköprü’de okulların kapanmasıyla ramazan ayının kırgınlığı ve tarım işiyle uğraşanların iş yoğunluğu birleşince esnaf adına ölü sezon başladı.
Yine esnafın büyük kesiminde ortak ses “durgunluk.”
Yıllardır yazdık, çizdik ancak neredeyse bir arpa boyu yol alamadık.
Genel olarak baktığımızda uzun zamandır ilçe adına bir gelişme yaşadığımızı söylemek zor, hatta imkansız.
Geçtiğimiz hafta Vatandaş Gazetesi’nde 3 ilçenin karşılaştırması vardı.
Kavak İlçesi Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte hızlı bir gelişme kaydediyor. Bunu görmemek olmaz.
Havza’da hadi normal hastaneyi geçelim; yapımı süren fizik tedavi hastanesi bile ilçenin gelişmesinde hızlı bir ivme yakalanmasını sağlayacaktır.
Özel yatırımın yapılması ve organize sanayi bölgesinin açılmasıyla birlikte Havza, yıllardır iç bölgenin abisi olma iddiasındaki Vezirköprü’yü biraz daha geriye düşürecektir.
Bazı beklentilerimiz değişmiyor.
Defalarca kaleme aldığımız gibi; ‘kalkınmada öncelik ilçe bazında olmalı!’
Merzifon’daki gelişmeleri görerek “buranın kalkınması gerekir” deyip kalkınmada öncelik sağlayan DEVLET, Vezirköprü’ye YOL bile yapmazken,
Organize sanayiyi bırakın küçük bir sanayi sitesi için bile yıllarca uğraş vermesi gereken bir ilçe olarak; KALKINMIŞ olmanın ceremesini neden çekiyoruz?
SAMSUN’a bağlı olduğumuz için..
Büyükşehir Yasasıyla birlikte isimleri mahalle olarak değişse de, Merkez’in en uzak ilçesi olan Vezirköprü’nün köyleri istedikleri gelişmeyi ne zaman görebilecekler?
Çevre ilçelerle yol bağlantısı isteyen Vezirköprü, bağlantısı olan Havza ve Durağan ile bile yol ağını düzeltemezken; Merzifon, Bafra, Alaçam gibi diğer ilçelerle nasıl bağlantı kuracak?
Sadece tarım ve ilçeye bu güne kadar maddi getirisi olmayan turizm ile bu ilçedeki GÖÇ önlenebilir mi?
İlçe içerisindeki kısır çekişmelerin, güç gösterilerinin bir kenara bırakılmaması nedeniyle bu sıkıntıların hangisi konuşulabiliyor?
Birlik söylemleri sadece bayram mesajları ve dileklerde geçtiği sürece nasıl sıkıntılarının üzerinden gelen bir ilçe olabilir Vezirköprü?
Zaman hızla geçiyor.
Vezirköprü; sadece çevresindeki ilçelerle değil, Türkiye’deki her ilçe içerisinde layık olduğu yeri almak için mücadele etmeli.
Kuşun kanadı suya değdiydi, değmediydi diyerek kavgayla geçirecek zamanı olan bir ilçe değil çünkü!..

Share
1161 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

3+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...