logo

Koronavirüsle gelen kaygıyı fobiye dönüştürmeyin!


Gülsüm Ceylan
gulsumcansiz1@hotmail.com

Koronavirüs, yaşamımızı tehdit edip, anksiyeteye neden olup, rutinimizi bozarak hayatımızda ciddi kısıtlamalara neden oldu.
Olağanüstü bir hal alan, belki de bu kadarını beklemediğimiz durum yoğun kaygı, korku ve stres hissetmemize neden olabilir. Ve tüm bu durumlardan psikolojik olarak olumsuz etkilenmemiz de normal diyebiliriz. Özellikle Anksiyete Bozukluğu ve Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan bireyleri daha fazla etkilemiş olabilir.
Mikrop, virüs kapma korkusuyla çok daha fazla endişeli bir ruh hali ve tüm hijyen tedbirlerinin uygulanması durumunda dahi yetersiz hissedip, defalarca aynı eylemi üst üste tekrarlama durumu oluşmuş olabilir. Her durumda yeterli ve kontrollü stres bizlere fayda sağlayabilir ama fazlası fobiye dönüşebilir.
Peki bu korku ve kaygıyı yenmek için neler yapmalıyız?
İlk olarak, güvenli bir geçici bir yerleşim planı oluşturun. Ailede risk grubundaki kişilerle yaşıyorsanız, alternatif geçici başka yerleşim planı oluşturun. Çünkü risk grubunda olmamız aile ve sevdiklerimizi enfekte etme olasılığını sıklıkla düşünme hali ekstra stres ve kaygıya neden olabilir.
Beslenme ve uyku düzenine dikkat edin. (Özellikle 01:00-04:00 gece uykusunu kaçırmayın. 6 saatten az,11 saatten fazla uyumayın.)
Kaygının yükseldiği anda derin nefes alın, verin. (Burundan nefes alıp, ağızdan kısık kısık verin.) Nefes egzersizlerini öğrenin.
İşte ve evde iyi hissettiğiniz güvenli bir alan seçin.
Günlük mola saatlerinizi düzenli kullanmaya dikkat edin, özellikle mola saatlerinde hastalık ve vakalar hakkındaki konuşmalardan uzak durun.
Şekerli gıda tüketimine dikkat edin. (Tüketemediğiniz enerji ekstra gerginliğe yol açabilir.)
Bir günlük edinin.
Evde yapılabilecek bir hobi edinin.

İşten sonra evde müzik dinleyin, sevdiğiniz filmleri izleyin.
Deniz, dalga, rüzgar, fırtına sesi dinle ve hayal kurmayı deneyin.
Gündemi takip edin. 2 -3 saat aralıklarla ve zararlı içerik, görüntü, ses ve videolardan uzak durun.
Fiziksel mesafenizi koruyun, sosyal mesafenizi artırın.
Tüm bu zorlu günlerin geçeceğine inanın ve sağlıklı, mutlu, huzurlu yeni gelebilecek güzel günleri hayal edin.
Sizi kaygı seviyenizi artıracak sohbetlerden uzak kalmaya çalışın. Etrafınızdaki insanların fazla kaygılı olması sizinde kaygı seviyenizin artmasına sebep olabilir.

Share
517 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+8 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...