Son Dakika
Günlük hayatta hepimizin yaşadığı korkular vardır. Bunlar; ölüm korkusu, kaybetme korkusu, yükseklik korkusu gibi korkular olabilir. Korku olumsuz bir durumdur çünkü hissettiğimiz korku tehlikeye işarettir kaçma ya da savaşma gibi eylemlere yol açar. Gerçek ya da hayali korkularımız olabileceği gibi bazıları kısa süreli bazıları sürekli içinde taşıdığımız zaman zaman gösterdiğimiz hale dönüşebilir. Yani kaygıya.
Korktuğumuzda kalp atışımız hızlanır, aşırı uyarılma yaşayabiliriz böyle durumlarda da genellikle sağlıklı düşünmek zordur. Korku duygusu diğer duygular gibi insanlara hizmet etse de zor bir duygudur ve karışıklık çatışma oluşturur. Böylece daha saldırgan ve şiddet eğilimli oluruz. Psikolojik sağlığın temelinde ise kendimizle uyum içinde olmak vardır.
Kültür ise ait olduğu grubun, zihninin ortak programlanması anlamına gelir. Hatta farklı bir yere ya da ortama girdiğimizde kültürlendim deriz.
Korkuyu ya da nelerden korku duymamız gerektiğini yaşantılarımızdan öğrenirken aynı zamanda diğerlerinin yaşadıklarından öğrenmek de sosyal varlıklar olduğumuz için en çok yaptığımız şeylerden biridir. İzlediğimiz programlar, duyduklarımız bizi daha temkinli hale getirir. Sonrasında ise dünyaya bakış açımız kendimizi koruma odaklı hale gelir.
Dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladığımızda güçlü olmaya çalışırız. Toplumda bizi güçlü kılacak para mevki sahibi olmak gibi statülere önem veririz. Statüler insanlar için önemlidir ama ilgi alanlarımızı yeteneklerimizi göz ardı etmek, toplum için yaşayan birey olmak bir zaman sonra kendimize yabancılaşmaya neden olur.
Kültürü ayakta tutan değerler; insanları sevme, hoşgörü yardımseverlik saygı kavramları toplumda kendi olduğumuz halimizden memnun şekilde yaşamak için vardır. Toplumun beklentileri yönünde ilerlemek beklentileri karşılamadığımızda ayıplanmak insanları pasif bir yaşam tarzını benimsemesine sebep olur. Eleştirilmekten korkan kişiler yeniliklere kapalıdır. Halbuki hayat her gün değişmektedir. Değişimi kabul etmek hayatımızı kolaylaştırır.
Sadece kendi deneyimlerimizden ya da duyduklarımızdan başkalarının hayatlarından öğrendiğimiz korkularla yeterli kalmıyoruz. Yetiştirilme biçimlerimizde ailemiz tarafından yüklenen korkular ve savaş yoksulluk gibi belki atalarımızdan gelen korkuları da içimizde taşıyoruz.
İyi haber ise tüm bunların nedenlerini anladığımızda, kendimizi mağdur konumdan çıkarttığımızda daha gerçekçi adımlar atabiliyoruz. Bu da bizi geliştiren başka nokta oluyor.
Unutmayalım ki bizler kendi duygularımızla ilgili ne yapabileceğimize karar verebiliriz. Diğer yaşamlardaki olumsuz duygu durumlarını kendimize kopyalamak bu duyguyla ne yapacağımızı bilememektir. Bu durum bizi, işimize yaramayan hatta hayatımızdaki hedeflerimizden uzaklaştıran önlemler almaya iter.
Potansiyelimizi gerçekleştirebileceğimiz, kendimizi mağdur görmeden yaşayabileceğimiz bir toplum mümkün.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları