Hani bir söz vardır; “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” diye.
Altınkaya Barajı yapıldığından bu güne kadar gerek Vezirköprü’nün kendine ait köyleriyle gerekse Durağan ve Alaçam’ın Vezirköprü ile ticareti olan köyleriyle olan bağlantısında aksamalar yaşanmaya başlamıştı.
Hem Vezirköprü hem de bölgenin sakinleri buraya yapılacak bir KÖPRÜ ile bölgenin yeniden eski günlerine kavuşacağını iddia ediyorlardı.
Zamanın milletvekillerinden biri bölgedeki incelemelerinden sonra yapılacak köprüyü 14 bin kişinin kullanacağını söylemişti.
KÖPRÜ işinin olmayacağını sonunda bir başka Milletvekili açıkça söyleyince iş küllendi.
Aradan 32 yıl geçti.
Geçen bu sürede Altınkaya Barajı üzerinde vatandaşın kendi bulduğu çözümlerle, kendi imkanlarıyla yaptıkları girişimci ruhlarıyla suyu geçmeyi başaran bir sistem oluştu.
Zaman geçince Altınkaya Barajı üzerinde eşine zor rastlanır Şahinkaya Kanyonu olduğu keşfedildi.
Bundan sonra Vezirköprü TURİZM ile kalkınacağını düşünmeye başlamıştı. Bugüne kadar özellikle merkezde etkili olmasa da, iyi kötü bir gelişme de sağlanmaya başlandı.
Bu gelişme sırasında bazı gelişmeler olacağı da kendini gösteriyordu. Ki bunlardan biri teknelerin modernizasyonuydu.
Gezi teknelerinde gelime kısa sürede oldu. Ancak bölgedeki vatandaşın asıl ihtiyacı olan feribotlar aynı gelişmeyi gösteremedi.
Büyükşehir el attı.
Büyükşehir’in el atmasının önemli sebeplerinden biri buradaki özellikle yazın yoğunlaşan TURİZM olduysa, bir diğeri de hibe edilen feribottu.
Vatandaş bu el atmayı umutla bekledi. Zaten kendilerine göre pahalı buldukları geçişin biraz daha ucuzlayacağını bekliyorlardı. Üstelik hibe edilen bir feribotla da fiyatların düşmesi kaçınılmazdı. Ancak görüldü ki, fiyatlar iki katına çıkmış. Büyükşehir’in el atmasının kâr amaçlı olduğunu anladılar.
Orada yıllardır taşımacılık yapan müstecirler ise yine Mustafa Demir’in tabiriyle “boşluktan yaralanmışlar” bir şekilde yıllardır kimsenin burnunu kanatmadan hizmet vermişlerdi. Kendilerini ellerinden geldiğince eğitmişler, teknelerini yenilemeye çalışmışlardı.
Kışın karlı gecelerinde köylerindeki hastaları karşıya geçirmek için yeri gelmiş ölümü göze almışlardı. (Bunu da ora köylüleri anlatıyor)
Şimdi yaptıkları yatırımlarla bir gün içerisinde baş başa kaldılar.
Tüm bu gelişmeler içerisinde bölgedeki vatandaşlardan birinin söyledikleri dikkat çekiyor:
“Barajı biz istemedik, Devlet yaptı. O zaman Devlet buradaki vatandaşının suyu nasıl geçeceğini de düşünmeliydi.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları