logo

11 Kasım 2020

KIDEM TAZMİNATI


Murat Gül
avukatmurat55@gmail.com

Kıdem tazminatı, kanunun aradığı şartları taşıyan işçinin, iş akdinin feshi sonucu ortaya çıkan, mali değeri olan bir alacak türüdür. Tanımda belirttiğimiz üzere her iş sözleşmesi sonlanan işçi bu hakka sahip olmaz. Birtakım şartların oluşması lazım ki işçi kıdem tazminatına hak kazanabilsin. Öncelikle bu şartlar neler onların üzerinde duralım.
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için en temel şart İş Kanunu’na tabi olmasıdır. Bu husus ayrıntılı bir biçimde İş Kanunu’nun 4. Maddesinde düzenlenmiştir. Daha sonra, işçinin en az 1 yıllık hizmet süresi ile çalışmış olması gerekmektedir. Bunların yanında 1475 sayılı kanunun 14. Maddesinde belirtilen nedenler ile iş akdinin son bulmuş olması gerekmektedir.
Genellikle merak edilen hususlardan biri şudur ki, işçi iş akdini feshederse kıdem tazminatı alabilir mi? İş Kanunu’nun 24. Maddesinde belirtilen şartlar dahilinde iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan durumlardan örnekler vererek, İş Kanunu 24. Maddedeki şartların neler olduğu konusunda biraz fikir edinelim. Örneğin bir işçi, sağlık nedenleri, ücretini eksik alması, işverenin hakaretine maruz kalması nedenleri gibi bir durumla karşılaştığı zaman iş akdini sona erdirirse kıdem tazminatına hak kazanır. Bu durumların yanında evlenen kadın işçiler evlenme tarihlerinden itibaren 1 yıl içerisinde, evlenme nedeni ile iş akdini sonlandırırlarsa kıdem tazminatına hak kazanabilirler. Erkek işçileri ise, askerlik hizmetleri nedeni ile işten ayırılırlarsa kıdem tazminatına hak kazanabileceklerdir.
Yukarıda bahsettiğimiz durumun dışında, işverenin işçiyi işten çıkarması durumunda işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir. Tabi burada da bütün hallerde bu durum gerçekleşmez. Örneğin işveren İş kanunu 25/2 maddede ki şartlardan biri ile işçiyi işten çıkarırsa işçiye kıdem tazminatı ödemez. Örneğin işçi işyerine mazereti olmaksızın iki gün üst üste gelmezse, işçi işverenine hakaret ederse, iş yerindeki görev ve sorumluluklarını bilinçli olarak yapmazsa bu şartlar ile işçiyi işten çıkaran işveren, kıdem tazminatı ödemekle yükümlü değildir. Bu belirttiğimiz durumların dışında yani İş Kanunu 25/2 maddesindeki şartların dışında işçiyi işten çıkaran işveren, kıdem tazminatı ödemekle yükümlü tutulur.
Kıdem tazminatına hak kazanan işçi, bu hakkını mahkemeye başvurmadan da işvereninden talep edebilir. Taraflar arasında anlaşma sağlanırsa bu şekilde kıdem tazminatı işçiye ödenmiş olur. Fakat taraflar arasında uzlaşmanın olmaması neticesinde işçi mahkeme yolu ile kıdem tazminatını işvereninden alabilir.
Dava yolunu kullanmak isteyen işçi öncelikle arabuluculuk başvurusunda bulunmak zorundadır. Yoksa direkt dava açması durumunda, mahkeme tarafından davası, dava şartı yokluğundan reddedilecektir. Bu dava işçinin işini gördüğü yer mahkemesinde açılabileceği gibi, işverenin ikametgah adresinde de açılabilir. Dava açma süresi ise 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Share
540 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

1+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...