Son Dakika
Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü’de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Bazen iyi kanunlar da çıkar ama uygulanmaları oldukça zaman alır, ya da kadük kalır.
Kent Konseyi de 2005 yılından bu yana Belediye Kanunu’nda olan bir uygulama aslında.
İlk çıktığı zamanlarda (hatırlayanlar vardır) demokrasi adına önemli yer edineceği düşünülmüş, belediyelere halkın taleplerinin iletilebilmesi için bir aracılık kurulacağı, yerel demokrasinin gelişeceğine inanılmıştı.
Aslında fedakarlıkla çalışacak insanlardan oluşacak bir ekibin oluşturacağı görüşlerin, Belediye Meclisi’ne getirilerek burada görüşülmesini sağlamak ve Belediye Meclislerine de farklı görüşler sunulması fırsatını veren bir uygulamadır Kent konseyleri.
Bu sebeple olsa gerek kesimler Kent Konseyi’nde olmak için mücadele etmeye başlamışlar, Vezirköprü’deki ilk seçimleri de tabiri caizse kıran kırana geçmişti.
O dönemlerde de siyasetin de etkisiyle kent konseyi istenen sükseyi yapsa da toplum açısından istenen etkiyi yaptığı söylenemez.
Aslında Kent Konseyi olarak başlanan ve özellikle bazı belediyelerde oldukça işe yaradığı görülen oluşumun Vezirköprü’de işe yaramaması; çok sesli kültürün yerleşmemesinden, istenmemesinden yöneticilerin kendi seslerinin dışında ses istememelerinden dolayıdır.
Yöneticiler, bu gibi çoğunluğun sesi olması beklenen yerlerde kendi seslerini yükseltecek yöneticileri seçerek bir taşla iki kuşun vurulmasını sağlarlar. Hem çok aktörlü kurumların oluşması ve güçlenmesi engellenir, hem de soranlara bu kurumun var olduğu ve yerel demokrasinin güçlü olduğu.
Zaten Kent Konseyi’nin tasarlanma sebebi de aslında bu ikinci anlayıştır. Halkın yönetime katılımının özendirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, projelerin halkın etkisiyle geliştirilmesi gibi etkenler.
Vezirköprü’de Kent kültürünün de hızla ortadan kalktığını ve başka bir hale dönüştüğünü düşünürsek kentin ‘yeni’ günlerinde neler yapılacağına dair önemli bir fırsattı Kent Konseyi.
Değişen kentin içinde “kenti değiştirerek kendimizi değiştirme hakkı”mızı kullanmak için bu yöntemi kullanmak fırsatını da kaçırdık. Aynı zamanda hemşeri olmak için önemli bir fırsatı da…
Çünkü, halkın kentine sahip çıkması ve kentin yönetimine katılması için hemşerilik bilincinin geliştirilmesi de gerekir. Hemşerilik bilinci, yaşanılan kentin bütün tarihi, kültürel, fiziki, sportif ve manevi değerlerine sahip çıkmaktır. Sadece başka yerlere giden insanların orada kurdukları derneklerle hemşerilik yürümez.
Kent konseyleri, yerel demokrasinin geliştirilmesinde bir adım olarak görülse de, Vezirköprü’de yerel demokrasi bağlamında bekleneni vermekten uzak olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Sonuç olarak, Vezirköprü’de kent konseyinin yeniden oluşturulması ve bu oluşumun eksikleri giderecek kadar da çok çalışması gerekir.
Olmaz demeyelim ama zor demekten de kaçınmayalım..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
12 Nisan 2025 Köşe Yazıları
09 Nisan 2025 Köşe Yazıları
05 Nisan 2025 Köşe Yazıları
02 Nisan 2025 Köşe Yazıları