logo

Kemal amca…


Göktan Tek'er
goktanteker@hotmail.com

Çocukluğumuzdan beri tanıdığımız ve sevdiğimiz bir kişiydi Kemal Amca.
Aile dostumuzdu, gerek dedem Mahmut Teker, gerek babam Vefai Teker ile olan birlikteliği onlar aramızdan ayrılana kadar sürdü.
Özellikle babamla o kadar birlikte zaman geçirmiş o kadar maceraları olmuştu ki Kemal Amca bizim evden biriydi sanki.
Yaşamımız boyunca hakkında o kadar fazla hikaye duyduk ki, bugün düşününce gerçekten ilçenin üzerinde çoğu alanda damgasını vuran biri olduğunu anlamak zor değil.
Kendi ağzından hikayelerini de dinleme imkanı bulanlardan biriyim.
Yaşamının önemli bir kısmı hatta tamamı mücadele ile geçen Kemal amca, hayatını zaten bir süre önce bir kitapta da toplamıştı.
(İlçenin yakın tarihine de ışık tutacak olan bu kitaba isteyenler ulaşabilirler.)
Gençlik döneminden başlayarak hayata gözlerini yumduğu düne kadar mücadele etmekten bıkmadı.
Tema’nın Vezirköprü’ye kurulmasında da katkısı olan Erozyon Dede Kemal Amca’nın arkasından herkes çok şeyler söyleyebilir, ama ben son görüşmelerimden birinde özellikle Huzurevi için ne kadar çalıştığını görmüştüm.
Kaymakam Ozan Balcı’nın da unutulmayacak katkılarıyla Fen Lisesi’ni Vezirköprü’ye kazandırmış, Huzurevi’nin arsasını bağışlamış, su basmanına kadar da kendisi yaptırmıştı.
Sonra birden inşaat durdu. Çürümeye terk edildi.
Kemal Amca, Kaymakamlığa kadar o yaşında, dizlerindeki ağrılardan zor yürüyen biri olarak çıktı. Dedi ki, “inşaat çürüyor, diğer taraftan demirleri de çalınıyor.” Aldığı cevap gerçekten üzmüştü. “Ben bekçi miyim, demirleri de ben mi bekleyeceğim?”
Soluğu gazetemizde alan Kemal Amca:
– Oğlum eğer başlanan bu iş bitmeyecekse, ben arsamı da paramı da geri istiyorum. Bu yaşa geldim, böyle devlet görmedim. Eğer eski gücüm olsa ben bununla uğraşırdım. demişti.
O günden bugüne kadar her gördüğüne Huzurevi’ni sordu. Tamamlananıp tamamlanmayacağını.
Vezirköprü’de yatırımların ortada kaldığını gördük, ama herhalde dünyada çok benzeri yoktur, bir hayırseverin bağışının ortada kalması.
Kemal amca bugün sevenlerinden helallik alacak, özellikle adını verdiği lise öğrencilerinden.
Ancak, başlattığı Huzurevi tamamlanmazsa, O hakkını Vezirköprü’ye helal eder mi bilmem?

Share
1341 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...