Son Dakika
Ülkemizde tarımdan eğitime plansız, tesadüfe bağlı, rastgele ilkel bir uygulama sürdürülüyor.
Bu eğitimde böyle, üretimde böyle sanayide ve turizmde de böyle.
Hollanda devletinin Konya ovası kadar tarım alanına sahip olduğu herkes tarafından bilinir. Ama gelin görün ki Hollanda tüm dünyaya her türlü tarım ürünü satar.
Türkiye bir tarım ülkesi olduğu halde burada saymayı gerekli görmediğim tüm tarım ürünlerini (özellikle) son yıllarda yurt dışından alıyor.
Peki; bu durum gülünç değil mi? Sizce de normal mi?
Köy enstitüleri kapatılmasaydı o eğitim sistemi geliştirilerek devam etseydi, eğitimde herkese mesleğini sevdiren, üretime yönelik mesleki eğitim sürdürülseydi bugünkü köyden kente göç yaşanır mıydı?…
Lazım olduğu kadar öğretmen, lazım olduğu kadar imam okulu, gerekli olduğu kadar hukuk mezunu verecek öğrenci yetiştirilseydi, bugün bu kadar işsiz üniversiteli sokaklarda dolaşır mıydı? Kendi alanı dışında iş arar mıydı?
Ziraat fakültesi, veterinerlik fakültesi, ilahiyat fakültesi mezunları kendi alanı dışında iş arıyor ya da kendi alanı dışında işlerde çalışıyor.
Devlet tamamen üretimin dışına çıkmış, hiçbir iş yapmaz hale gelmiş, akşam sabah televizyonlarda kavga yapmayı yönetim biçimi haline getirmiş, halkı kaderi ile baş başa bırakmıştır.
Uygulanan sistem ülkenin topyekûn kalkınmasına değil, ülke kaynaklarının bir avuç zümre tarafından sömürülmesine yaramaktadır.
Bu durumdan kurtulmak için devleti yönetimine talip olanlar, Devletin yeniden üretime döndürüleceğini, özelleştirilen tüm üretim kurum ve kuruluşlarını, et-balık kurumundan devlet üretme çiftliklerine, çimento fabrikalarından şeker fabrikalarına, petkim’den, demir çelik fabrikalarına, türk telekoma kadar tüm kurumları devletleştirmeyi vaat etmeli ve gereğini yapacağına toplumu inandırmalıdır.
Her alanda milli ekonomiye geçilmeli, eğitim de ağırlık; bilime, teknolojiye yönelmelidir. Bilim adamlarını aşağılayarak, öğrencileri pataklayarak bilim üretilmez!…
Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi yatırımlar tüm Anadolu’ya dağıtılmalı, halkın eğitim, sağlık gibi gereksinimleri sadece metropol kentlerde değil Anadolu’nun her yerinde bu hizmetleri alabilmesi sağlanmaktadır.
Yatırımlar Anadolu’ya kaydırılarak İstanbul’un yükünün azaltılması sağlanmalıdır.
CHP Genel Sekreteri Sayın Selin SAYEK BÖKE’nin görüşlerine sahip çıkılmalıdır. Cumhuriyet’in fabrika ayarlarına sahip çıkılmalıdır.
Aksi durumda işsizlik, sefalet başıbozukluk artarak devam edecektir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları