logo

İNTİHARI ÖNLEMEK


Duygu Ceylan
duygu.ceylan.pd@gmail.com

Çevremizde intihar girişiminde bulunmuş ya da intihar etmiş birilerini duyduğumuzda; kendisine yazık ettiği, yeterince inançlı olmadığı, geride bıraktıklarını da düşünmediği gibi söylemlerde bulunulduğunu işitiriz. Söylemler, zor bir süreçte olduğumuzda veya çevremizdekilere destek olmak istediğimizde maalesef ki bize yardım etmez. Bu yazıda intihar kavramını gerçek anlamda anlamış olacağız. Bunu anlamış olmak kendimize ve etrafımıza da yardımcı olmak anlamına gelecektir. Çünkü nasıl ki hepimiz bir engelli adayıyız aslında toplumda yaşanan bir durum için kendimizin veya yakınlarımızın bir aday olabileceğini hatırlamak önemlidir.
İntihar kişinin kendine, öz benliğine, yönelik saldırganlık göstermesidir. Halbuki insan dünyaya gelirken hayatta kalma, kendini koruma güdüsüne sahiptir. İntihar eden kişi gerçekten ölmek arzusunda olabileceği gibi bu davranışında; acısını, çaresizliğini ve umutsuzluğunu dile getirmek amacı da gütmüş olabilir. Bu yönleri ile intiharı, kişinin yardım çağrısı olarak değerlendirebiliriz. İntihar davranışı; intihar düşüncesi, intihar girişimi ve tamamlanmış intihar olarak üç boyutta ele alınır.
İntihar girişimi olan veya intihar eden tüm hastaların yaklaşık %95’inde ruhsal bozukluk tanısı vardır. Bu rakamın yüzde 80 kadarı depresyon, yüzde 10 kadarı şizofreni ve yüzde 5 kadarı demans veya deliryumdur. İntihar sadece insanla ve içinde yaşadığı toplumla ilgili olmayıp insanın biyolojik durumuyla da ilgilidir. Hormonal dengelerdeki düzensizlikler; stres seviyemizi, dürtülerimizi, kararlarımızı doğrudan etkiler. Bu yüzden biyolojik dengemiz hayatı algılama şeklimiz üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
Duygu durumumuzu olumsuz etkileyen ciddi yaşam olayları intiharı tetiklemektedir. Bunlar, işsizlik, boşanma, göç etme, zorlu bir çocukluk geçirme, alkol ve madde kullanımı, suç işleme, daha önce ailede intihar etmiş bireylerin çevremizde bulunması, travmatik yaşam olayları gibi durumlar risk faktörleri olarak değerlendirilebilir.
İntihar düşünceleri olan bireyler bu düşünceleriyle ilgili gizli veya doğrudan yardım arayışında olurlar. Sizinle yaşamı sonlandırma düşünceleri paylaşan kişilere karşı ciddi olun. Kısa cevaplarla konuyu kapatmayın. Kişiyi suçlamayın. İyi bir dinleyici olun. Onu önemseyin ve nasıl yardımcı olabileceğinize bakın. Bu konuşmayı sır olarak saklamayın. Kişiye yardımcı olabilecek yakınlarından destek isteyin. Ateşli silahlar ya da tıbbi malzemeler gibi araçlara ulaşımını engelleyin.
İntihar girişimi sonrası kişiler ve ailelerin destek alabileceği bazı merkezler şunlardır: (aklımızda olması adına lütfen dikkatlice okuyun)
-Aktif girişim sırasında 112 Acil servisi aramak, psikiyatri polikliniğine başvurmak, kişinin risk faktörleri göz önünde bulundurularak hastanede Tıbbi Sosyal Hizmet Birimi’nden destek almak, kişi veya ailenin terapiste başvurması, tıbbi tedaviye ek olarak kamuya ait Kadın Danışma Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri gibi danışmanlık merkezlerinden destek alınabilir.
İntihar girişimi olduğunda; çevre tarafından duyulmaması, adli prosedürle uğraşmak istenmemesi ya da kişinin kendini iyi hissettiğini söylemesi gibi nedenlerle sağlık hizmetlerine başvurulmayabilir. Bu durum ilerde olumsuz sonuçlar doğurabilir.
İntiharı önlemek için bazı kısa önemli noktalara değinerek yazımızı sonlandıralım. Çocukluktan başlayacak olursak aileler çocukların yaşamı olumlu algılamalarında önemli bir güce sahiptirler. Çocuğumuzla iletişimde olmak, onu olduğu haliyle kabul etmek, hayatını yönlendiren yetişkin olarak yetiştirmek önemlidir. Diğer taraftan çevremizde sağlıklı ilişkiler kurabileceğimiz insanların olması, sevdiğimiz işi yapmak, yardım istemenin önemini bilmek de hayatı kolaylaştıracaktır. Hayatımızı zorlaştıran sorunları minder altı yapmak yerine görerek, önleyerek gitmek sorunların daha çok büyüyüp üstünden kalkamayacak şeyler olmasının önüne geçecektir. Hayattan keyif almamızı sağlayacak etkinlikleri yapmak ve ihtiyaçlarımızı karşılayarak gitmek kendimize ve yaşama olan inancımızı arttıracaktır.

Share
354 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

7+7 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNTİHARI ÖNLEMEK

    29 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Çevremizde intihar girişiminde bulunmuş ya da intihar etmiş birilerini duyduğumuzda; kendisine yazık ettiği, yeterince inançlı olmadığı, geride bıraktıklarını da düşünmediği gibi söylemlerde bulunulduğunu işitiriz. Söylemler, zor bir süreçte olduğumuzda veya çevremizdekilere destek olmak istediğimizde maalesef ki bize yardım etmez. Bu yazıda intihar kavramını gerçek anlamda anlamış olacağız. Bunu anlamış olmak kendimize ve etrafımıza da yardımcı olmak anlamına gelecektir. Çünkü nasıl ki hepimiz bir engelli adayıyız aslında toplumda yaşanan bir ...
  • Güreş Ligi, Kunduz’u canlandırmalı..

    26 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Kunduz Kamp Merkezi yapılması için yola çıkılarak, ormanın içinde sağa sola serpiştirilen ve bugün ağıl olarak kullanılabilen çirkin beton yığınlarının oluşturduğu kirliliği gelişme olarak saymazsak, Kunduz'a 25 yıldır bir yatırım yapılmamıştır. Vezirköprü'de Şahinkaya Kanyonu henüz yokken bile Kunduz'un Turizm Bölgesi ilan edilmesi için üretilen fikirler bugün artık ortadan kalkmış görünüyor. Gerek AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerekse MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de yıllar önce de olsa ziyaret ettikler...
  • Kendimize Hata Yapma Şansı Neden Vermeliyiz?

    22 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Cevabı hemen verelim. Hayat düz bir zeminde giderek yükseldiğimiz bir yer olmaktan çok, inişlerin çıkışların olduğu ve tüm bunların bizi oluşturduğu yerdir. Hata bilmeyerek ya da istemeyerek yapılan yanlışlık, yanılma olarak tanımlanır. Zaten bir hatayı farkında olarak yapmayız. Farkındaysak bu bir seçim olur. Kendimize hata yapma şansı vermek her şeyi en iyi yapmaya çalışmak olan mükemmeliyetçikten korur. Hepimiz biliriz ki her zaman en iyisi vardır. Buna karşılık bizim yapabileceklerimiz sınırlıdır. Diğer taraftan hayatımızla ilgili her şey...
  • Teşekkürler Başkan Doğan..

    19 Mart 2025 Köşe Yazıları

    Samsun'da bir toplantıda “Vezirköprü'ye Tarım İlçe Müdürlüğü binasını ben yapacağım” diyen Halit Doğan Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturalı bir yıl dolmadan verdiği sözün arkasında durdu. Vezirköprü'de yapılacak her hangi bir yatırımı uzun zaman beklemek gelenek haline geldi. Nedense bu ilçede talep edilenlerin hiçbiri kısa süre içerisinde olup bitmiyor. Sanırım siyasetçilerimiz “taleplerin arkası kesilmiyor, nasılsa aynı şeyi bıktırana kadar istesinler, en sonunda yapalım” diye düşünüyorlar. Vezirköprü Devlet Hastanesi için yıl...