Yaratan her şeyi insanın mutluluğu için yaratmıştır. Havayı, suyu, çeşit çeşit bitkileri kutsal varlık olarak yarattığı insanın ve tüm canlıların mutluluğuna sunmuştur.
Gel gör ki, yüce yaratıcının insanların ve canlıların eşit olarak paylaşımına sunduğu, hava, güneş, su ve tüm canlıların eşit olarak faydalanmasına sunduğu bu varlıklardan günümüze tüm canlılar eşit yararlanamadığı gibi bunu savunanları yok etmeye çalışmaktadırlar.
Eşitlikçiliği, canlıların yaşamını, doğayı savunanlar rantçılar ve onların bekçileri tarafından tarih boyu linç edilmişler, linç edilmeye de devam edilmektedir.
Bilindiği gibi İslam dini de evrensel olduğu için sınırsız, sınıfsız, savaşsız bir dünya düzenini emreder.!..
Ayrıca tüm canlıların yaratanın verdiği nimetlerden eşit şekilde tüm korkulardan uzak yaşamasını emreder.
İslam dinine inansın, inanmasın yeryüzünde birçok insan, bilim adamı doğayı, eşitliği, sınırsız, sınıfsız, savaşsız yaşama ve bunun toplumlara anlatmaya çalışmışlardır.
Bilindiği gibi komünün kurucusu ve savunucusu Karl Marx da “Dünyada eşitliği, sınırsız, sınıfsız, savaşsız ve sömürüsüz” yaşamayı ön görmüştür.!..
Ne yazık ki belli bir zamandan sonra din kralların, firavunların, şahların, padişahların, diktatörlerin eline geçmiş, bu tiranlar dini amacından uzaklaştırmış, kendisini yeryüzünde Allah’ın gölgesi ve temsilcisi sayanlar tarafından kendi istedikleri şekilde yorumlamıştır, toplumu sömürmek için yüce dini sömürü aracı olarak kullanmışlar. Kullanmaya da devam etmektedirler.
Günümüzde hırsızlık yapsın, yalan söylesin, toplumu ezsin, sömürsün ama Cuma günü camilerde ön sıralara otursun, basını, TV’leri çağırsın mezarlıklarda reklam yaparak Kur’an okusun al sana Müslüman.
Karl Marx’ın, sınırsız, sömürüsüz, savaşsız, sınıfsız dünya teorisi de gene bu krallar, diktatörler, tiranlar tarafından sürekli başı ezilerek susturulmuş, toplumlar savaştan savaşa sürülerek eğitimi, gelişimi, bilinçlenmesi durdurulmuştur.
Dünyada komünü savunmanın toplumlara veba gibi korkunç bir hastalık olduğu aşılanarak karşı çıkılması başarılmıştır.
Hem de öyle bir başarılmıştır ki, bir dönüm toprağı olmayan “Komün gelirse elimizden toprağımızı alacakmış” diye korkmuş, karşı çıkmış, sermayesi, evi barkı olmayan kiraya bile oturmak için ev bulamayan insanlar” komün gelirse elimizden evleri, apartmanları, sermayemizi alacakmış” diye korkmuştur.
Bu zavallı beyni gelişmemiş insana “Yahu bizim çiftliklerimiz yok neyimizi alacaklar; yahu biz kiraya bile ev bulamıyoruz, neyimizi alacaklar, yahu bizim cebimizde ekmek parası yok neyimizi alacaklar?” sorusunu sordurmamak için savaştan savaşa sürülerek düşünme duyusunu öldürmüşlerdir. Eğitimsiz, sağlıksız bırakılarak beyinlerin gelişmesi önlenmiştir.
Eski Amerika’da olduğu gibi çiftliklerde, taş ocaklarında, günümüzde gökdelen inşaatlarında karın tokluğuna çalıştırılmaya devam etmektedirler.
Biz her şeye rağmen yılmadan sınırsız, sömürüsüz, sınıfsız ve savaşsız bir dünya düzeni kurulması için toplumu aydınlatma uğraşına devam edeceğiz.
Yüce yaratıcının da emri olduğu gibi en yüce değer insandır!..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları