Son Dakika
İnsan sokakta gezerken ya da diğer sosyal yaşamda tanıdığı, tanımadığı her sosyal sınıftan insanlarla karşılaşır.
Karşılaştığın insanlara soramazsın senin işin ne (?…) bir sıkıntın var mı(?…) diyemezsin.
Akşamdan sabaha yemeye ekmeği var mıdır (?…) Ocakta kaynatacak çorbası var mıdır (?…)
İnsanların içine girsen, yaşamlarına şöyle bir dokunsan kim bilir nelerle, insanın çekemeyeceği hangi dertlerle karşılaşırsın.!…
Terk edilmiş sokak çocukları, kocası tarafından körpe çocukları ile kaderine terk edilmiş yoksul, zavallı kadınlar.
Okul çağına gelmiş, ayakları çıplak, sırtında giysi olmadan kışın ayazında okula gitmeye, zor koşullar altında okumaya zorlayan çocuklar.
Özellikle büyük kentlerde üniversite okumaya çalışan, kitap paralarını, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için sokaklarda paketlenmiş pişmaniye ve ikinci el kitap satmaya uğraşan zavallı kız öğrenciler!…
Üniversiteyi kazandığı halde harç ve yurt masraflarını karşılayamadığı için, hatta yurt bulamadığı için okulu bırakmak zorunda kalan yoksul öğrenciler.
Bu çağda öğrencisi yoksulluk yüzünden okulu bırakmak durumunda kalan bir duyarsız devlet…
Anayasamızın “ilköğretim mecburi ve devlet okullarında mertcanedir” hükmüne rağmen devlet ilköğretimi bile istenilen şekilde yerine getirmemektedir.
Neden böyleyiz?…
Bu ülkenin kaynakları, bu ülkenin nüfusunun üç katını besleyecek durumda. O zaman bir yerimizde eksiklik var ama nerede?…
Ünlü şair Tevfik FİKRET’ in “yiyin efendiler, yiyin”
“Aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yiyin” dediği gibi yemenin sınırı mı yok?
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz?… deyince aklıma büyük edebiyatçı ve şair Cahit Sıtkı TARANCI’ nın “Memleket İsterim” adlı şiiri geldi. Şöyle diyor usta;
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Evet, Bir cümle de ben ekleyeyim;
Her türlü zulüm, sömürü son bulsun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları