logo

09 Ağustos 2023

İnanasım gelmiyor..


admin
vatandas1959@hotmail.com

Bir dönem Samsun’un iç bölgelerinde adı ilk sıralarda geçen ilçemiz için artık
“son sıralardaki yerini koruyabilecek mi?” diye düşünüyoruz.

Vezirköprü’nün Samsun’un ilçeleri arasında üst sıralarda sayıldığı günlerin üzerinden çok fazla zaman geçmedi.
Kısa zamanda hemen her gün gerilediğini söylediğimiz ama idareciler başta olmak üzere bir türlü dinletemediğimiz, dinleseler de ellerinden bir şey gelmeyen idarecilerimiz ve tüm Vezirköprülüler olarak bizlerin de katkılarıyla bir dönem Samsun’un iç bölgelerinde adı ilk sıralarda geçen ilçemiz artık “son sıralardaki yerini koruyabilecek mi?” diye düşünüyoruz.
İnanasım gelmiyor.
Koskoca Vezirköprü, Samsun merkez, Bafra ve Çarşamba’dan sonra adı geçen ilçe; ne olmadı da 13. sırayı korumak için çalışan bir ilçe haline düştü?
Ya da aynı soruyu başka şekilde soralım; bu gün Vezirköprü’yü idare eden yetkililerden kaç tanesi bu gerilemedeki sorumluluğu üzerine alacaktır?
Ya da ilçenin idarecilerinden kaç tanesi Vezirköprü’nün durdurulamayan gerilemesine karşılık neler yapılabileceği konusunda kafa yoruyor?
Peki şöyle sorsak?
Vezirköprü’nün diğer ilçelerle arasındaki farkı kapatmak, onları yakalamak, hatta geçebilmek için neyi eksik?
Ya da bu ilçede ne yok da biz her geçen gün gerilemeyi yaşıyoruz?
Sadece şantiyeyi ilerleme sanan bir topluluk olmamızın, bağnazlığın herkesin iliklerine kadar işlemesinin sayesinde düzgün düşünemeyen kişilerden oluşan toplumun idaresinin daha kolay olmasının, yaşanan bu gerilemenin aslında birileri tarafından pompalandığını düşünmek istemiyorum.
Bakanlığın açıkladığı verilerden sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından baktığımızda; istihdam ve sosyal güvenlik açısından, eğitim ve sağlık açısından olsun, finans, rekabetçilik ya da yenilikçilik açısından olsun, yaşam kalitesi açısından olsun Vezirköprü’nün geliştiğini söylemek ne kadar zor?
Sadece zorluk mu?
Yakın zamana kadar bu değişkenlerin hepsinde bölgesinde neredeyse lider konumdaki ilçenin geldiği nokta ne kadar üzücü?
Bir de bu halimize bakmadan Vezirköprü’nün İl olmasını için çalışma yapılması gerektiğini savunduğum için okuyucularımdan özür dilerim.
Zaten birkaç kişi haricinde Vezirköprü’nün büyükleri(!) de olmayacağını daha önce görüp çalışma gereği bile duymuyorlar.
İdarecilik te bu olsa gerek, değil mi?

Share
225 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

9+4 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...