Geçtiğimiz hafta baba dostu Erhan Yılmaz’ın oğlu Salih ve Büşra’nın düğünü için gittiğimiz (genç çifte de bir kez daha mutluluklar dilerim) BEMSA düğün salonunun terasında dostlarımızla bir arada otururken dikkatimizi çekti.
Zaman zaman gözünüze dokunan değişiklikler üzerine konuştuğuz zaman daha da kalıcı hale geliyor.
BEMSA’nın terasına oturduğunuzda gözünüzün önü açılıyor. Neredeyse ilçenin önemli kısmını görebilme imkanına sahip oluyorsunuz. Bu kez İlçenin hemen her tarafında dağların yontulmaya başladığına dikkat ettik.
Kuşçular tarafında, Kabalı tarafında nereye bakarsanız bir çalışma göze çarpıyor. Ancak, çalışmalar sırasında oluşan manzaranın insanın içini açtığını söylemek zor.
Doğanın ortasında büyük büyük kel araziler oluşuyor. Kimi bunların olmasına karşı çıkar, kimi olmazsa olmaz bulur.
Ancak gözle görülen en büyük (ve en yakın) çalışma, Güldere yolu üzerindeki Çalköy köprüsünün yanındaki yıllardır patlatılarak yollara malzeme çekilen dağın hali.
Yakından bakınca insanın doğaya karşı mücadelesinin ne durumda olduğunu görüyor, daha iyi anlıyorsunuz. Umarım, özellikle çevrecilerin altını çizdiği gibi, bir gün doğa kendisine bu yapılanların intikamını almaya kalkmaz.
Güldere yolu üzerinde Çalköy Köprüsü’ne bakınca da insan şaşırıyor. Biz de vatandaşların şikâyetleri üzerine bir gidip bakalım dedik.
Açıkçası güzel bir köprü görüntüsü karşılıyor sizi. Ben sağlam bir köprü olarak burada hizmet vereceğim diyor. Ama aklınıza hemen geliyor, ne zaman?
2020 yılında 6 ayda bitirileceği taahhüdüyle sözleşmesi yapılan köprü hatırlarsınız inşaat başladıktan 6 ay sonra yıkılmıştı. Büyükşehir Belediyesi, Belediyenin ve dolayısıyla halkın zararı olmadan yeniden yapılacak açıklamasını yaptı. Köprü yeniden başladı ve üzerinden 6 ay daha geçti.
Bugün bizim de gidip gördüğümüz üzere bir çalışma devam etmiyor. Belki teknik bir sebeple ara verilmiş olabilir. Yine de tüm bu yaşananlara baktığımızda hem kaynak israfı hem de Vezirköprü’nün bir köprü yapımı için bile taahhüt edilen sürenin en az iki katı beklediği gerçeğini değiştirmiyor.
Eski köprüyü de bilenler bilir, Vezirköprü istikametine doğru girişinde keskin bir virajı vardı. Bu kez keskin bir viraj yok ortada çünkü geniş bir hale getirilmiş. Ancak vatandaşların bize aktardığı gibi köprünün istikameti köylere doğru değil de, patlatılarak malzeme çıkartılan dağa doğru yapılmış.
Doğal olarak vatandaşlar soruyor:
“Bu köprü bizim için mi yapıldı, yoksa Büyükşehir kendi işini kolaylaştırmak için bir köprü yapacaktı da, vatandaşa yaptık diyerek bir taşla iki kuş mu vurmaya çalışıyor?”
Bugün neredeyse tamamlanmış köprünün açılma tarihine bu kadar az(?) süre kaldığında bu şikayetin anlamı tabii ki yok. Olan olmuş. Başta söylenseydi, belki müdahale edilebilirdi.
Ancak bugün en azından yetkililer vatandaşa bu köprünün ne zaman biteceğini, yeniden ihale edildiyse ya da ihalesiz eski firmaya ‘tamamla’ dediyse; tanınan süreyi açıklasalar da, vatandaş gözle rahat gelip gitse..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları