logo

HÜLYA VE BÜLENT’İN MASASINDA MI ACABA?


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Geçen hafta, yani 17 Nisanda Köy Enstitülerinin 82. Kuruluş yıl dönümüydü. Köy Enstitülerini anlamayı ve kuruluş yıl dönümlerinde yazılar yazarak o güzelim eğitim kurumu’nu anmayı çok severim.
Çünkü Köy Enstitüleri Türk ulusunun kurtuluşunu sağlayacak eğitim sistemlerinden biridir.
İşte Türkiye’nin ve Türk halkının sömürülmesinden kurtaracak, adam gibi yaşamamızı sağlayacak bu eğitim kurumunu düşmanları yaşatmamıştır.
İsmet İNÖNÜ ve Köy Enstitüleri’nin kurucularından eğitim bilimci rahmetli İsmail Hakkı TONGUÇ’tan birer anekdotla konuyu bağlamaya çalışayım.
İkinci Dünya Savaşı başlamış, dünya ve Türkiye ateş çemberi içinde bir felaketle karşı karşıyadır.
Yıl 1940 yılının ilk aylarıdır. Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali YÜCEL’i çağırır ve sorar;

Köy Enstitülerinin kurulması ne aşamada?
Hasan Ali YÜCEL, “savaş nedeniyle ilgilenemedik” cevabını verir.
İNÖNÜ, KAŞLARINI ÇATAR, SİNİRLİ BİR ŞEKİLDE;

Ne yani, savaş var diye bu halkın çocuklarını eğitmeyecek miyiz? der.
Ve 17 Nisan 1940 tarihinde Köy Enstitüleri yasası kabul edilir.
Köy Enstitülerinin kurucularında eğitim bilimci İsmail Hakkı TONGUÇ’tan da şöyle bir anekdot;
“Elimde olsaydı tüm dünya okullarına insanın insanı sömürmesi diye bir ders koyardım”

EMEKLİ İKRAMİYELERİ

Emekli ikramiyelerinin zammının ne olduğunu da Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Çatalcalı bir çiftçiyle arasında geçen konuşmadan bir kısa özet alarak anlatmaya çalışacağım.
ATATÜRK; Şoförü ve arabası ile Çatalca’nın köy yolundan giderken tarlada çift süren bir çiftçinin boyunduruğun bir tarafında öküz diğer tarafında ise eşek koşuludur.
ATATÜRK; Arabayı durdurur. Çiftçiye yaklaşır, selam sabahtan sonra çiftçiye sorar;

Öküzün yanına neden eşek koştun, eşek sabanı çekebilir mi? der.
Çiftçi, tabi ATATÜRK’ü tanımaz. Soruya cevap verir. Vergi borcumu ödeyemedim, vergi tahsildarı, öküzü vergi borcuma karşılık alıp götürdüler.
“Benim, öküz şimdi sucuk pastırma olarak sizin gibi zengin beylerin yemek masasındadır, sanırım” der.
Bu anekdottan yola çıkarak bizim emekli ikramiyelerinin zammı Hülya AVŞAR ve Bülent ERSOY’un iftar sofrasında mı acaba?!!…

Share
393 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

6+3 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...