Tıpkı anız yangınlarında olduğu gibi belki de yapılması gereken cezalandırma uygulamalarının daha ciddi şekilde uygulanması, yeterli caydırıcı ceza yoksa artırılması sağlanmalıdır.
Temiz su yıllarca insanoğlunun en büyük sorunlarından biri olmuş. Sarnıçlar yapmışlar, biriktirmişler, hatta savaşmışlar.
Günümüze gelindiğinde de aynı sancılı süreç sürüyor. İnsanlar için temiz su büyük ihtiyaç haline geldi, önemi de giderek artacağa benziyor.
Bahsettiğimiz temiz su tanımının içinde tarım amaçlı sular da var. Besin üretmek için de suya ihtiyacı var insanoğlunun.
Vezirköprü yıllar önce etrafında barajlar olmayan bir ilçeydi.
Barajlar ilçenin genel yapısını değiştirdiği gibi havasını da değiştirdi.
Ekonomik olarak daha fazla gelir getirmesi için kurulan barajlar sayesinde ikinci hatta üçüncü ürün alınabilecek ve ilçe ekonomisine katkısı olacaktı. Plan aslında iyi gidiyordu. Ancak son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Vezirköprü’de de su büyük problem haline geldi. Görünen o ki önümüzdeki yıllarda da bu sıkıntı büyüyecek ve belki de kalıcı bir hale gelecek. Yaşananlardan anlıyoruz ki, Vezirköprü Sulama Birliği zamanında bu tehlikeyi farkederek önlemini almış ve dönüşümlü sulama başlatarak ilçede tarımsal faaliyette bulunup Vezirköprü Barajından yararlanan üreticilerin ürünlerini kurtararak önemli bir katkı sağlamıştır. Yine de sulamanın vahşi sulama olarak adlandırılan şekilde yapılması devam ediyor. Bunun sebebi suyun giderek artan öneminin aktarılamaması olduğu kadar, bizim de anlamamız olabilir.
Tıpkı anız yangınlarında olduğu gibi belki de yapılması gereken cezalandırma uygulamalarının daha ciddi şekilde uygulanması, yeterli cezalandırma yoksa artırılması sağlanmalıdır.
Cezayı kimse istemez, ancak yeterli eğitim verilememişse ya da insanların bencilliğinin önüne geçilememişse önlem olarak hepimizin alıştığı uygulama hem kolay hem de etkili olacaktır.
Burada bir döngü var aslında.
Ucu her zaman insana dönen bir döngü.
Anız yakıyoruz, ormana sıçrıyor. Ormanda ağaç azalınca yağış düşüyor. Yağış düşünce sulama artıyor. (Su bulursa tabi) Sulama vahşi yapılınca susuzluk katlanarak artıyor.
Sulasak da sulamasak da ekinler biçilince yeniden anız yakılıyor.
Sonuçta insanoğlu kendine ve sonraki kuşaklara zarar veriyor.
Vezirköprü de hem anız yakmanın hem de vahşi sulamanın önüne mutlaka geçilmeli.
Bunu sadece kendimiz için değil gelecek kuşaklara az da olsa yaşanılabilir bir yer bırakabilmek için de geçmeliyiz.
Vatandaş olarak dikkat ederek, devletin temsilcileri olarak dikkat etmeyenleri ve kastı olanların üzerinde gücünü göstererek.
Hem de geleceğe yaşanılabilir bir yer bırakabilmek için.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları