Rahmetli Vefai Abi kaderde “hastane köşelerinde de yazı yazmak varmış” diye birkaç kez yazılar yazmıştı. Rahmetli Vefai Abi kaderde “hastane köşelerinde de yazı yazmak varmış” diye birkaç kez yazılar yazmıştı. O günleri hiç unutamıyorum. Acaba biz de bir gün Vatandaş gazetesindeki köşe yazımızı hastane odasından yazar mıyız diye kendi kendime düşünürdüm. Türkiye sanki bir ‘varım-yokum’ seçimine giderken hastane odasından öyle bir yazı yazıyorum ki.Uzun zamandır kronik bir takım rahatsızlıklarla uğraşırken son zamanda tedavi görmek için hastaneye yatmak zorunda kaldım.Vezirköprü devlet hastanesinin ağaçlara bakan taraftaki odasında dinlenirken bu haftalık yazımı yazıyorum. Demek ki sevdiği insanlarla kaderler geçte olsa çakışıyormuş.Bu yazıyı kaleme alacağım sırada 24 Haziran seçimlerine tam 3 hafta kalmıştı. Bu seçimlerde halk ne yapacaktı?16 Nisan 2017 Anayasa oylaması ve bu Anayasanın getirdiği sonuçlar halka tam anlatılmadan hükümet hiç gerek yokken baskın seçim kararı almış, bu seçimin sonuçlarının da ülke için ne getireceği de halk önünde tam tartışılamamıştır.Hükümet, freni boşalmış kamyon gibi bilinmeze doğru dolu dizgin gitmektedir.Daha önceki yazılarımda da birkaç kez yazdım. Tarih boyunca halk oyu ile tek adam yönetimlerine geçildiği görülmemiş ama, tek adam yönetimindeyken parlamenter demokratik sisteme geçişler genelde halk oyu ile yapılmıştır.24 Haziran’da iki blok halinde seçime gidilmektedir. Bunlardan birisi Cumhur İttifakıdır ki; tek adam yönetim sistemini hayata geçeceğini vaat ederek halktan oy istemektedir.İkinci blok ise Millet İttifakıdır; bu ittifakta 16 Nisan 2017 Anayasa’nın değiştirilerek yeniden parlamenter demokratik özgürlükçü sistemi getireceğini vaat ederek halktan oy istemektedir.Ayrıca Millet İttifakının halk yararına olduğuna inandığım daha bir çok konuyu halka vaat etmektedir.SEÇİMLER VEZİRKÖPRÜ AÇISINDAN NE ANLAM TAŞIYOR?Şimdiye kadar yapılan seçimlerde milletvekili olmayan Vezirköprü halkı, Vezirköprü’den parlamentoya milletvekili gönderebilirse, bu Milletvekili Vezirköprü için mücadele etsin. Örneğin; Kronikleşmiş birçok sorun için Vezirköprü adına Ankara’da uğraş versin.-Yıllardır yapılacak, Havza-Vezirköprü, Vezirköprü-Durağan karayolu,-Yüz karası olan hastane inşaatı,-Huzurevi,-Altınkaya Baraj gölü nedeniyle Alaçam-Vezirköprü yolunun yeniden ulaşıma açılabilmesi için 30 yıldır yapılmayan, yapılacak diye oyalanan Şahinkaya köprüsü (Alaçam-Vezirköprü ticaretini canlı tutan iki ilçenin ulaşımını sağlayacak)-19 Mayıs Üniversitesine bağlı Vezirköprü de bir fakülte açılması ümitlerimiz (bir zamanlar oldukça yeşermişti, ümidi kestik.)-Tren yolu Vezirköprü seçim meydanlarında çok vaat edildi ama tarihe karıştı.Artık Vezirköprülü milletvekillerinden, Vezirköprü’nün yukarıda sıralanan sorunlarının çözümü için herhangi bir uğraş beklenmesi olanaksızdır.Çünkü; parlamenterlerin bundan böyle hükümette herhangi bir bağı kalmayacaktır. 25 Haziran sabahı ya yeniden eski günlerin heyecanı ile uyanacak parlamenterlerimizden umut bekleyeceğiz, ya da tamamen karanlığa bürünüp hayal kırıklığına uğrayacağız.Büyüklerimiz “bin düşün bir konuş” derler. Biz de 24 Haziran günü bin düşünüp sandığa oylarımızı öyle atalım.
NOT: Vezirköprü Devlet Hastanesi’nde Uzman Doktor Derya Deniz KÜREKÇİ’nin şifalı söylemleri ve hemşire Sema GEYİK’in şifalı elleri hastalara hayat veriyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları