Son Dakika
Yerel gazeteleri her hafta merakla bekliyorum, çıkar çıkmaz da okuyorum. Genç köşe yazarlarımız öyle güzel köşe yazıları yazıyorlar, bazen manifesto gibi döktürüyorlar ki, köşe yazısı yerine makale gibi yazıyorlar. Doğrusunu söylemem gerekirse kıskanıyorum diyebilirim.
Ne ise; fazla da abartmayalım. Bu yazarları bir gün olur da eleştirmek zorunda kalırsam zorlanırım sonra.
Derken aklıma geldi; 1990’lı yıllardı. Bir gün köşe yazımda gazetenin sahibi rahmetli Vefai abiyi eleştirmiştim.
Vefai abi beni telefonla aradı “İhsan sen beni mi eleştiriyorsun” dedi .
-“Evet, abi eleştiriyorum, gazetenin sahibi olunca eleştirilmez mi?” dedim. Vefai abi cevap vermeden iyi günler dileyip telefonu kapattı.
Doğrusu ya, ben o hafta yazımın gazeteye çıkmayacağını bekliyordum, o zaman gazete pazar tarihi ile pazartesi piyasaya çıkıyordu.
Merakla “VATANDAŞ” ı aldım. O büyük insan kendisini eleştirdiğim yazının noktasına, virgülüne dokunmadan köşemde her zamanki gibi yayınlamıştı.
Daha sonra kendisi ile bu konuyu konuştuğumuzda şöyle demişti;
-“Bu köşe senin, ben ne yazacağına karışmam. Bir başka şey söyleyeyim; Vatandaş Gazetesinin sahibi benim ama, bu gazete kamunun, kendisini Vezirköprü’ye adamış bir gazetedir” dedi.
-“Sizden isteğim, yazılarınız buram buram Vezirköprü koksun” diye eklemişti.
Hep Vezirköprü konularında okurlarımız sıkılmaya başladı. Onun için ara sıra konuları değiştiriyoruz. Vefai abi bizi bağışlar herhalde !…
Geçen hafta yerel gazetelerin gündemi yol ve milli eğitim müdürünün görevden alınmasıydı. Ben milli eğitim müdürünü soyadından dolayı Ak parti samsun milletvekilinin yakını sanıyordum, yanılmışım.
Sayın müdür kimin fincancı katırlarını ürküttü, yoksa faydalı çalışmalarını mı beğenmediler. Hepsi birer soru işareti.?…?…
Yol’un ihalesi 14 Mayıs’ta mı yapılacakmış, geçin bunları, zaten yol değil, genişletme!..
FIKRA
Deliler hastanesinin müdürü, delileri toplamış “sizi hacı yapacağım”, deliler sevinmiş. “Nasıl olacak” demişler.
Müdür, delileri dışarı çıkarmış, “binanın etrafında dönerek tavaf yapacaksınız”, deliler başlamış dönmeye.
Dön Allah dön, işin sonu yok.
Deliler dönmeyi bırakıp müdürün odasının penceresinden başlamışlar müdürü taşlamaya, müdürün kafa göz kan içinde, müdür; “ne oluyor, (?) durun” diye bağırmaya başlamış.
Deliler; “müdür bey, tavaf bitti, şeytan taşlamaya başladık”.
Bir de ramazan fıkrası ile yazımızı sonlandıralım.
Ramazan bayramı günü avareler köy ortasında birbirlerine soruyorlarmış, sen ramazan orucunu tam tuttun mu, falan.
Biri diğerine sormuş ;
-“Sen kaç oruç tuttun?”
O biri cevap vermiş;
-Hastaydım, bir oruç tutabildim.
Köşede oturan Bektaşi’ye sormuşlar;
-“Erenler sen kaç oruç tuttun ?”
Bektaşi yanıtlamış.
-Şu bir oruç tutan arkadaştan bir gün eksik tuttum.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları