logo

Eskiden fıkralar..


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Geçirdiğimiz Ramazan Bayramı sorasında hemen canınızı sıkmak istemem.
Bu yüzden birkaç fıkra ile bu haftaki yazımı tamamlayacağım.

-Adam kasa soyup, para çalmaktan yargılanıyormuş. Yargıç sanığa sormuş;
-Bilal, anlat bakalım, dükkana nasıl girdin? Kasayı nasıl açtın?…
Hırsız yargıca;
-Hakim Bey, siz beni yargılıyor musunuz yoksa hırsızlık öğrenmek mi istiyorsunuz?…” Deyince; ortalığı bir kahkaha basar.!

Birkaç Bektaşi fıkrası daha:

Bektaşi’nin beyaz gömleği iyice kirlenmiş… Dostlarından biri, bire kardeşim şu gömleğini yıkasana. Bektaşi: Yine kirlenir, demiş, dostu; gene yıkarsın; Bektaşi; gene kirlenir.! Dostu; gene yıkarsın; deyince; Bektaşi; dayanamamış:
-Ha kardeşim bu dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik!? Demiş.

-Bektaşi babası şehrin valisiyle görüşmek istemiş. Sokmamışlar. “Valinin akrabasıyım ve ondan büyüğüm” deyince içeri almışlar. Gidip baş köşeye kurulmuş, vali sormuş:
-Seninle nerden akraba oluyoruz?
-Evet ikimizde Hz. Adem’in evladıyız!
-Peki benden nasıl büyüksün?
-Şimdi sen nesin?
-Valiyim!
-Sonra ne olabilirsin?
-Vekil!
-Daha sonra?
-Belki Başvekil!
-Ondan sonra?
-Ondan sonra hiiiçç!
Bektaşi gülerek yanıtlamış: Gördün mü ya, vali hazretleri, ben daha şimdiden “hiiiçim!…

-Sonradan görme biri, sırtına giydiği çok değerli bir kürkle dururmuş. Bektaşi babalarından biri dayanamayarak adama şöyle demiş:
-Sırtındaki kürkle kurulup durma… O, onca zamandır içinde taşıdığı sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı!
Orta yaşlı adam cezaevine düşmüş. Bir süre sonra cezaevinde hastalanınca hastaneye göndermişler. Hastanede damar sertliğinden adamın ayak parmaklarını kesip tedavisi tamamlanınca cezaevine geri göndermişler.
Bir süre sonra adamın ayaklarının yarası yeniden nüksedince, adamı tekrar hastaneye göndermişler. Bu kez de bacaklarının dizden altını kesmişler. Bir süre hastanede tedavi olunca tekrar hastaneye göndermişler.
Adam, bir süre sonra tekrar hastalanmış bu kez hastanede kalçalarından kesip cezaevine geri gönderilince; Baş Gardiyan (İnfaz Koruma Memuru) cezaevi müdürüne çıkmış.
-Müdür Bey; bu adamı bir daha hastaneye göndermeyelim. Der.
Neden? Demiş müdür.
-Efendim, bu adamı parça – parça cezaevinden kaçırıyorlar. Demiş Baş Gardiyan.

Yanlışa karşı bir fıkra:

Adam kalabalığın ortasına oturmuş basıyormuş palavrayı:

-Hz. Yusuf oğlu Hasan’ı Allah için Kurban edecekti, tam o sırada gökten kurban için bir keçi indi!
Dinleyen biri dayanamayıp müdahale etmiş,
-Sus be adam hep yanlış anlatıyorsun!
Adam;
-Neresi yanlış?
Müdahale eden
-Neresini düzelteyim be kardeşim;
-Bi kere oğlunu kurban etmek isteyen Hz. Yusuf değil, Hz. İbrahim. Oğlunun adı Hasan değil, İsmail. Gökten kurban olarak inen keçi değil. Koç’tur.

Bir de Ömer Hayyam’ın dörtlüğü:
Can bu tende kaldıkça coşup eğlenin.
Kınayan çıkarsa sakalına edeyim.
Benimle uğraşacağına şerefsizler
Önce kendileri adam olsun, göreyim…

Share
1359 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

2+9 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...
  • Bu İlçeye bir MÜZE yakışır

    06 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Vezirköprü'de eski bir Vezirköprü evinin restorasyonu yapılarak bir müze oluşturulması sağlansa, ilçenin turizmine oldukça büyük katkısı olmaz mı? Vezirköprü'de Oymaağaç Kazılarının ilk başladığı günlerde bile buradan çıkan materyallerin Samsun Müzesi'nde değil, Vezirköprü'de oluşturulabilecek bir MÜZE'de sergilenmesi gerektiğini söylemiştim. O dönemde Belediye'nin Ganioğlu'ndaki Zabıta yapılan bina henüz inşaat halindeydi. Vezirköprü'nün Taş Medrese'sinin kütüphane olarak kullanılmasının değil, bir arkeoloji müzesi olarak kullanılmasının d...
  • Küçük Adımlar, Büyük Değişiklikler

    02 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Bu yazıda küçük adımların hayatımızdaki öneminden bahsetmek istiyorum. Bu yazıyı yazma motivasyonum, küçük adımların psikolojik sağlığımıza gerçekten iyi gelen bir kolaylaştırıcı olması. Kontrol edebileceğimiz en küçük aktiviteler olarak tanımlayabiliriz küçük adımları, bu yazı için. Bir örnekle başlayacak olursak, diyelim ki sabah uyandık, gözlerimizi açıp güne başlayacağız. Gözlerimizi açmadan tüm günü zihnimizden geçirdiğimizde güne başlamak zor gelebilir. Yapabileceğimiz, harekete geçirici ilk adımlara odaklanmak yataktan çıkmayı kolaylaşt...