Son Dakika
Bu günlerde yüreğime acı veren bir olay yaşıyorum. Bu yaşadığım acıyı anlatabilmek için 1970’li yıllara kuş bakışı bakmak istiyorum.
1970’li ve daha önceki yıllarda Vezirköprü’de yatılı tedavi yapmak için hastane yoktu. Hastane olmayınca doğal olarak uzman doktorda yoktu.
Önceleri orman işletme binasının orada “revir” denen sağlık ocağı gibi bir yer vardı. Tek Pratisyen Doktor vardı. Orada sağlık hizmeti verilirdi.
Daha sonraki yıllarda şimdiki Atatürk okulunun oraya sağlık ocağı gibi, iki katlı bir bina yapıldı. Birkaç odasına da yataklar konmuş, tek pratisyen hekimle orada uzun yıllar hizmet verildi. Ta ki; şimdi babalarının malı gibi TOKİ’ye verdikleri hastane hizmete açılana kadar.
Basit bir yaralının bile tedavisi yapılamıyor, apandisit patlamasından onlarca insan hayatını kaybediyordu. Samsun’a, Merzifon’a jeeple yetiştirmeye çalışırken benim kucağımda bile apandisit patlaması sonucu hastalar ölmüştü. Bunlardan bir tanesini de “Acı ama gerçek” başlıklı yazım ile konu etmiştim.
İşte tüm bu acıları yaşayan insan sever, Vezirköprü sever, bir elin parmakları kadar insan bir hastane yaptırıp vatandaşa derman olmak için kolları sıvadılar.
Kimlerdi bu Vezirköprü severler?
Rahmetli Bekir Özata, Hacı Selahattin Tuncer (Kapik Selahattin), Dr. İbrahim Sezen ve Vefai TEK’ER gibi ismini hatırlayamadığım birkaç kişi daha el ele vererek hastane yaptırmaya karar verdiler.
Önce arsa alınması lazımdı. O yıllarda Vezirköprü’nün Yeşilada, Alancık ve Kaplancık köylerinde çeltik üretimi yapılıyordu.
O köylerden Çeltik, diğer köylerden buğday toplanarak arsa alındı.
Cezaevi arsası ile halkın bağışı ile alınan hastane arsasının takası hakkında Göktan geçen hafta kısmen yazmıştır. O konuya girmeyeceğim.
Şunu belirteyim ki; TOKİ’ye peşkeş çekilen bu Hastanenin arsası ile binasının bir bölümü ben de dahil Vezirköprü halkının öz malıdır.
Yukarıda bir kısmının ismini yazdığım insan sever ve Vezirköprü sever insanların ölenlerinin gömütlerinde kemikleri sızlar, sağ olanlar da bu haksızlığı yapanlara hakkını helal etmez.
O yılların kaymakamlarının da içi sızlar.
Köylerden traktörü ile hastane arsası ve inşaatı için toplanan çeltik ve buğdayları ilçeye para almadan taşıyan kişilerden sağ olanlar var. Onları tanık göstererek hastane arsasını TOKİ’ye veren kurum hakkında dava açacağım. Bunun için cesur bir avukat arıyorum.
“Vezirköprü halkı koyun gibidir” diyenlere kuzu olmadığımızı gösterelim.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları