Son Dakika
Toplumu aydınlatıp bilinçlendirmek için karınca kaderince 60 yılı aşkın uğraş veriyorum.
Toplumun aydınlanıp gözünün açılması kendi çıkarları nerededir, toplumsal çıkarları nerededir? Bunu öğrenip sömürülmekten, buğdayın değirmen taşının boğazında ezildiği gibi ezilmişlikten kurtulması için kendimce gücüm üstünde çaba harcadım.
Özellikle; Vezirköprü’nün, Durağan ilçesinin sınırlarındaki yoksul Darıçayalanı, Osmancık sınırındaki Sarıdibek, Tahtaköprü, Merzifon sınırındaki DURUÇAY (Kuyma deresi) ve Kale köyü…
Vezirköprü’nün Bafra sınırındaki Devalan, Yolpınar Köyü ayrıca Vezirköprü’nün Durağan ve Gerze sınırındaki yoksul Kuruçay Köyleri ve VEZİRKÖPRÜ’NÜN yaklaşık Kırsal alanda yerleşik 361 yerleşim yerlerinde yıllarca okulsuz, susuz, yol geçmez kervan geçmez, tesadüfen doğmuş, tesadüfen yaşayan, tesadüfen ölen bir halkın bilinçlendirilmesi, insan onuruna yaraşır bir yaşama kavuşmaları için zaman zaman kendi yaşamımı hiçe saydım.
Bunları yazarken büyük usta Şevket Süreyya’nın ünlü eseri “Toprak Uyanırsa” isimli yapıtındaki acı anlatımlarını anımsadım.
Şevket Süreyya AYDEMİR Rus Savaşında Yedek Subay olarak Şark Cephesinde savaşır.
Şevket Süreyya’nın eserinden bir anekdot anlatmak isterim.
Şevket Süreyya bölük komutanıdır. Askerlerle ara ara sohbet eder, askerler o kadar bilinçsizdir ki;
Şevket Süreyya sorar; Peygamberiniz kimdir? Değişik isimler söyleyerek yanıt verirler.
Padişahımız çok yaşa diye dua ederler, padişah kim bilmezler.
Hadi savaşa komutu verilir, asker koşarak hücuma geçer, kiminle savaştığını bilmez.
Savaş bitti haydi asker toplanın komutu verilir. Kiminle savaş yapıldı da, bitti onu bilmez.
Bu konular Şevket Süreyya’nın eserinde uzayıp gider…
İşte Osmanlı döneminin sadece vergi aldığı, bir de askere aldığında hatırladığı eğitimsiz, sağlıksız bıraktığı, kârını, zararını bilemeyen, düşünme muhakeme kabiliyeti yeterince gelişmemiş bir toplum.
Böyle bir toplumda verilen uğraş boşuna, doğru ve yanlış, inandığına inanır. “Bizim oğlan bina okur, döner döner gene okur.”
İranlı ünlü düşünür Ömer HAYYAM ne güzel özetlemiş;
Celladına aşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet.
Dünya üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm ilim kendilerinde
Üzülme, eşeği eşek beğenir
Bir hayır var sana bana kötü demelerinde.
Felek ne cömerttir aşağılık insanlara
Han, hamam, dolap, değirmen hep onlara
Kendini satmayan adama ekmek yok
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya.
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeye
Altınlarıyla gümüşleriyle övünmeye
Tam işleri dilediği düzene sokar
Ecel çıkıverir pusudan: Benim, ben diye.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları