Son Dakika
Geçtiğimiz hafta genç bir kızımızı daha toprağa verdik. Öğretmen okulunu bitirmiş; daha ilk maaşını alamadan cezaevine düşmüş; oniki buçuk yıl ceza yemiş, 7,5 yıl yatmış.
Vezirköprülü Fatma Hülya Tumgan, Sincan F tipi cezaevinde ölüm orucuna başlamış, tedaviyi kabul etmediği için de üzücü akıbet Cumartesi sabaha karşı Numune Hastanesi’nde genç öğretmen yaşamını yitirmiş.
Pazar gecesi Adli Tıptan alınan cenazesi, Pazartesi günü otobüsle ilçemize getirildi. Ganioğlu’nda ağabeyi Metin Koca’nın evine alındı.
Pazartesi günü öğle namazında Ganioğlu Camii’nde cenaze namazı kılınan Fatma Hülya Tumgan, daha sonra arkadaşlarının elleri üstünde Yeni Mahalle Mezarlığı’na götürüldü. Gömüldükten sonra, dışarıdan gelen arkadaşları, mezarlıkta marş söyledi. Annesi Nahide Tumgan’da mezarlığa kadar geldi.
Bedel verdik; bedel ödeteceğiz. Hülyalar ölmez. Gibi sloganlar atıldı.
Yağmurlu idi Esenyurt, ama yine de kaliteli ve güzeldi. Kaymakam Cinbir:
“Dünya Gelişmelerinin İçinde Bile Kadın Vardır”
Köyler, okul çok güzel hazırlanmıştı. Ama yağmur aman vermiyordu. Köyün genç muhtarı Kemalettin Ağca konuklara “hoş geldin!” diyen kısa konuşmasından sonra kursiyerlerden Fatma Ağca güzel bir konuşma yaptı.
-Kurs bize çok şey öğretti. Atatürk’ü, Atatürk’ün kadına sağladığı hakları, ev ekonomisini, elişlerini öğrendik.
Genç öğretici Asuman Kıvrak genç kızlara çok şey öğretmişti.
Örnek köy Karadoruk’ta Kaymakam, köy düğünlerinde silah atanların peşini bırakmıyor:
“Silah Teşhirini Adamlık Sanıyorlar”
Adliyede tek dosyası olmayan, kavgasız, gürültüsüz bir köyümüz var, orada uzaklarda değil…
Gitsek de, gitmesek de medeni bir köyümüz: Karadoruk!
Atatürk’ü anlamış, çağdaşlığı kavramış, doğum kontrolü bilincine ermiş insanlarıyla tanınıyor, Karadoruk. Karadoruk’un dededen babaya, babadan oğula devredilen (muhtarlık mühürünü) taşıyan bir aileden geliyor, 7 yıllık muhtar Cahit Yaman…
Muhtar konuşuyor:
Muhtar Cahit Yaman şöyle başladı söze…
-Köyümüz 1981 Atatürk’ün 100.doğum yılında örnek köy seçildi. Köy konağımız yapıldı.
Halıcılık, arıcılık, koyunculuk, tavukçuluk yaptık ama zarar ettik.
Köyümüzün içme suyu yetersiz, kanalizasyon gerekli, elektrik ve telefonumuz iyi değil.
Halk Eğitim Müdürü Abdullah Özboyabatlı’dan sonra (tüm sergilerde sunuculuğu yürüten) Yakup Baş, mikrofona Kaymakam Şevket Cinbir’i davet etti.
Cinbir:
-Muhtarı dinlerken mutlu oldum. 1981’de Atatürk’ün 100.doğum yılında örnek köy seçilen Karadoruk’un insanları birbirlerini sevdikleri, adliyede dosyası olmadığı için örnek köy seçilmiştir. Bu vasfını korumanın azmi içinde olduğunu gördüm. İstiklâl Marşı’nı okurken de bayanların sesini duydum. Onlar da okuyordu. Köyünüz yol bakımından şanslı, su bulursanız bu sorununuz da çözümlenir.
Telekom hattı niye arızalıdır. Sizden kablolara niye kurşun atarlar. Atanı bulursam kabloyu ona bağlarım. Düğünlerde neden silah atarlar. Silah teşhirini adamlık sanıyorlar.
Düğünlerde davul zurna varken, silah sesinin ne işi var. Bir köyde düğüne gittim. Muhtar bizi eve aldı. Düğün sahibi geldi:
-Kaymakam bey!… Ambargoyu bizden mi başlattın? Bu anlayıştaki yerde sular akmaz, telefon çalışmaz. Bu basit şeyden zevk alanlar var. Bunlar işmiş gibi tabanca sesinden zevk alırlar. Devletin diktiği tabelalara kurşun atılmaz.
Telekom, Tedaş para alıyor; sana sağlam hizmet verecek. Unutmayalım, Atatürk, çağdaş medeniyet seviyesinde yakalayın, diyor.
Kış döneminde traktörle 120 km. yol yaptık. 6 bin büz döşedik. Köylerimizle işbirliği halinde 80 milyarlık suyu 10 milyara yaptık.
BENZER HABERLER