1970’li yıllarda bir milletvekili dostum anlatmıştı hikayeyi ;
Hikaye kader üzerine bir tartışmadan ortaya çıkmıştı.
Milletvekili dostumun anlattığı hikaye şöyleydi ;
-Çocukken bir dadımız vardı. Adı Müesser’di. Biz büyüdük, okuduk tüm kardeşler belli yerlere geldiler. Ben de Hukukçu oldum. Avukatlık yaparken milletvekili oldum. Bir gün ablam bizi yemeğe çağırdı. Ailecek ablama yemeğe gittik. Ablamın evinde ortalıkta bir kadın dolaşıyor. Hem çocukları ile ilgileniyor, hem de bizim hizmetimizi yapıyor.
Kadın bizim dadılığımızı yapan Müesser hanıma benziyordu. Dikkatimi çekti, ablama sordum, bu hanım kim?. Ablam “bu hanım, bizim dadılığımızı yapan Müesser hanımın kızı” dedi.
O an uzun uzun düşündüm. Kendi kendime sordum.
-Bu nasıl kader?
Bu uzun hikayeyi niye anlattım !!!
Geçenlerde Göktan’la sohbet ediyoruz. Kış mevsimi nedeniyle Samsun’da kalıyorum, bu nedenle de haftalık yazılarımı gazeteye ulaştırmada sıkıntı çekiyorum. Okurlarım “bu çağda böyle yazar mı olur?” diye kınarlar ama, maalesef ben teknoloji özürlüyüm.
Bu nedenle de tükenmez kalemle yazıp gazeteye elden ulaştırıyorum.
Göktan’la dertleşirken, Göktan kahkaha ile güleceğim bir laf etti.
-“Yahu İhsan amca düşündüğün şeye bak, yazın gazeteye ulaşmadığı zaman eski yazılarından birini koyarız olur biter” deyince ben içimden gelmeyerek bastım kahkahayı.
İşte o zaman 1970’lerde milletvekili dostumdan dinlediğim Müesser hanımın hikayesi aklıma geldi ve sordum Göktan’a:
“Yahu bu Vezirköprü’nün kaderi “Müesser” hanımın kaderi gibi hep aynı.
Onun için yazıma girişte uzun uzun Müesser hanımın hikayesini anlattım.
Bazen okurlarımız bize sorar “yahu hep aynı şeyleri yazıyorsunuz, usanmıyor musunuz?” diyorlar.
Doğru soruyorlar ama gazetecilikte “fikri takip” vardır. Yazdığımız konularda bir değişiklik olması için bazı şeylerin değişmesi lazım.
Geçenlerde neyin değişmediğini Göktan en iyi şekilde anlatmış köşesinde.
Peki ben şimdi siz kıymetli okurlarıma açık açık soruyorum ;
-Uzun yıllardan beri Vezirköprü’de ne değişti ?
KURULUŞ YILDÖNÜMÜ
19 Ocak, Vatandaş Gazetesinin kuruluş yıldönümüdür.
Bu yıldönümünde uzun uzun yazmayı canım pek istemedi.
3 çeyrek asıra yaklaşan “VATANDAŞ” gazetesini bugünlere getiren Vezirköprü halkına, çok kıymetli okurlarına, çalışanlarına yürekten teşekkür ederken, Kurucu Vefai TEKER ve kendisine o yıllarda büyük destek olan “Boyabat Sesi” gazetesinin kurucusu Ali SEZER’e Allahtan rahmet diliyorum.
Ne mutlu ki onlara, bizlere güzel bir eser bırakıp gittiler. Bir gün Vezirköprü’nün de kaderinin de değişeceği umuduyla.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları