İki memur arkadaşla sohbet ediyoruz. Her ikisi de Vezirköprü’ye geleli kısa zaman olmamış.
Hemen her devlet dairesindeki arkadaşlar gibi öncelikli olarak personel eksikliğinin yarattığı çalışma şartlarının ağırlığından bahsediyorlar.
Açıkça görüyoruz ki, bizim tahmin ettiğimizden daha ağır koşullarda çalışıyorlar; bu ağırlığın asıl sebebi ise iş yükü falan değil; Bu kadar büyük bir ilçede bu kadar az çalışanla iş yapmaya ve yetiştirmeye çalışmak.
Diğer ilçelerle mukayese bile edilemeyecek kadar az personel olmasının birkaç sebebi var. Bunlardan biri, Samsun’dan atama yapılacaksa, Vezirköprü’nün sürgün yeri olarak kabul edilmesi. Başka deyişle atanan personelin Vezirköprü’yü istememesi, daha görmeden başka yere (adam bularak) tayin yaptırması. Vezirköprü’nün adı çıkmış ama anlatılanlara bakılırsa sadece adı çıktığı için değil gelinmek istenmemesinin sebebi.
Tayini çıkan buradaki daireyi arıyor; “Vezirköprü nasıl yer?” diye soruyor.
Aynı soruyu biz de arkadaşlara sorduk: Vezirköprü sizce nasıl bir yer?
Aslında ilk cevap Vezirköprülülerin yüzüne tokat gibi çarpması gereken bir cevap oldu: “Sizce nasıl bir yer?”,
Ve cevap uzadı:
Biz de sizin gibi, doktor ihtiyacımız için Samsun ya da Merzifon gibi (hatta Havza gibi) yerlere gitmek, sonucu çevrede çözmek zorunda kalıyoruz. Biz de çocuklarımızın eğitimleri için Vezirköprü dışındaki okulları tercih ediyor ve onların geleceği için tayin istiyoruz. Biz de Vezirköprü’de sizinle aynı sosyal ortamlardan ve olanaklardan(!) yararlanıyoruz.
Hal böyle olunca, yani bu gerçekleri düşününce ikinci sebep kendiliğinden ortaya çıktı; burada göreve başlayanlar da tayinlerini isteyerek gitmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Bu durumda ortaya bir kısır döngü çıkıyor. Personel gelmiyor, gelen kalmıyor, çalışan sayısı az iş yükü çok hale dönüşüyor, gelen yine gidiyor.
Bunlar genel olarak devlet dairelerinin ve çalışanların sıkıntıları hanesine yazılıyor.
Vezirköprü ise bu döngüyü kırmak için çaresiz kalıyor.
Eğitimde çıtayı yükseltemiyor; üniversite sınavı olsun, lise sınavı olsun başarı sayısı oldukça düşük kalıyor.
Sağlıkta çıtayı yükseltemiyor; uzman doktor açığı (kısa sürelerle giderilse de) genellikle sürüyor. Hastaneden yeterli sağlık hizmeti alınamıyor. Hastanenin en çok ambulansları çalışıyor dersek yanılmış olmayız. Çünkü genellikle hastalar sevk ediliyor.
Bununla birlikte, beyin cerrahı olan bir ilçede göz, kardiyoloji, kadın doğum gibi branşlarda uzman eksikliği yaşanıyorsa hem kaynak israfı var demektir hem de bir yerlerde beceriksizlik. Sizin elinizde olmayan bu doktorlar diğer ilçelerde fazla fazla bulunuyorsa burada başka bir gerçek var demektir.
Sonuç olarak, Vezirköprü’de uzman doktor açığı bir an önce giderilmelidir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları