Vezirköprü idare edilmesi büyüklüğü ve yumak haline gelmiş sorunlarının içinde boğulan ve kafasını kaldırma şansı bulamayan bir ilçe halinde savrulup duruyor.
VATANDAŞ Gazetesi’nin son iki manşeti ilçe adına önemli ve yol gösterici nitelikte olması bakımından önemli. Bununla birlikte, İlçede konularla ilgilenerek çare arayacak yöneticileri bulabilecek miyiz? Şimdi asıl soru bu.
Vezirköprü Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri. Yüzölçümü ve köy sayısı bakımından birçok İli bile geride bırakıyor.
Bu kadar büyük bir ilçenin az sayıdaki kadrolarla yönetilebilmesi ise her zaman mümkün olmuyor. Bir tarafına yönelseniz diğer tarafı, bir konuya ağırlık verseniz diğer konuları boşta kalıyor. Böyle olunca da, İlçenin hemen her tarafında, ilgilenilmesi gereken her konusunda eksikliklerin yaşanması kaçınılmaz hale geliyor.
Böyle olmasaydı mesela;
Yıllarca binlerce dönümü sulaması beklenen Duruçay Barajı’nın sulama kanalları müteahhit firma yüzünden bekletilir miydi? Karşı köyündeki komşusu ikinci ürünü ekerken ilkel koşullarda tarlasını sulamak zorunda kalan vatandaşlar “bu bize reva mı?” diye sorar mıydı?
Vezirköprü’nün tüm sorunları hallolmuş olsaydı; “Duruçay Barajı sulaması neden yıllardır duruyor? Maliyetini düşündüğünüzde okyanusta geçip derede boğulmayı başaran DSİ, halen nasıl oluyor da, sulama için gerekli işlemleri tamamlayıp hem barajına sahip çıkıp hem de vatandaşı mağduriyetten kurtarmıyor?” diye soracak bir Vezirköprü yetkilisi çıkıp, zaten başak işim de yok bunun olması için mücadele edeyim demez miydi?
Vezirköprü’ye açılması için yıllarca mücadele edilen Meslek Yüksek Okulu’nun fakülteye yetecek büyüklükteki binasına ve fiziksel şartlarına rağmen, üstelik kenevirin en fazla ekildiği ve ‘başkenti’ olacağı bizzat Cumhurbaşkanı tarafından söylenmiş bir ilçenin kenevir ile ilgili bölümün açılacak en doğru ilçe olduğunu anlatarak, OMÜ’nün Vezirköprü’yü görmek istemeyen idaresine bir bölüm daha hak eden İlçenin Vezirköprü olduğunu anlatmak için çaba sarf etmez miydi?
Kenevir Dokumacılığı’nın kenevir bile ekilmeyen bir ilçeye açılmasına sessiz kalır mıydı? Bunun hesabını gerek siyaseten gerekse mantıken soracak bir çalışma yapmaz mıydı? Ya da “Vezirköprü’ye neler katabiliriz?” sorusunun cevabını ararken, “yeni bir bölüm açılacakmış, Vezirköprü bunu en fazla hak eden ilçe” diyemez miydi?
Tabi ki, derlerdi.
Şahsen, idarecilerin (bir iki istisna hariç) bulundukları yerlerde en iyilerini yapmak için mücadele ettiklerini düşünüyorum. Bir kısmı zaman geçtikçe çarkın içinde mücadele isteğini kaybetse de, niyet olarak (bir iki istisna hariç) kötü niyetle hareket ettiklerine inanmam.
Ancak Vezirköprü idare edilmesi büyüklüğü ve yumak haline gelmiş sorunlarının içinde boğulan ve kafasını kaldırma şansı bulamayan bir ilçe halinde savrulup duruyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
27 Kasım 2024 Köşe Yazıları
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları