Son Dakika
Ünlü İtalyan Filozofu Galileo Galilei ; “Dünya dönüyor ve yuvarlak” dediği için ölüm cezasına çarptırılmış, cezası yakılarak infaz edilmiştir.
Filozof Galileo Galilei’ye “Dünyanın dönmediğini ve yuvarlak olmadığını söyle seni öldürmeyelim” derler ama; filozof kabul etmez, iddiasını sürdürür.
Filozofu, cezasını infaz etmek üzere elleri bağlı yakmaya götürürken karısı acı ile bağırır;
-“Seni haksız yere yakıyorlar” diye feryat eder.
Acı içinde eşine seslenen filozofun cevabı çok kısa olur;
-Ya bir de haklı mı olsalardı?…
Evet, artık korkmadan söylüyoruz ve yazıyoruz. Dünya yuvarlak ve dönüyor.
Sevgili okurlarımıza hikâye anlatır gibi bir yazı yazalım istedim. Onun için de Galileo Galilei ile giriş yaptım.
Doğalgaz, kömür, odun, elektrik ve su pahalı, mevsim kışa girdi. Yoksulları geçtik, orta yollu geçinen insanlar bile doğalgaz kombilerini, elektrik düğmelerini açamıyor.
Umudum kış mevsiminin çabuk geçmesidir. Bilindiği gibi yıl dört mevsimdir.
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
İlkbahar; 21 mart, 21 haziran, yaz; 21 haziran, 21 eylül, sonbahar; 21 eylül, 21 aralık, kış ise; 21 aralık, 21 marttır.
Bu mevsimler içinde şüphesiz en zor geçen kış mevsimidir. Kış mevsimi yoksulları ve kar kış demeden çalışanlar için bir kâbustur.
Eskiler yılın 12 ayı için birer isim bulmuşlardır; mart ayı, april(nisan), mayıs ayı, kiraz(haziran), orak ayı(temmuz), ağustos, ilk güz(eylül), ekim(orta güz), son güz(kasım), kara kış(aralık), zemheri(ocak), gücük ayı(şubat).
Hayvancılıkla uğraşanların, tarımla meşgul olanların, kışın ağırlığını tüm zorlukları ile üzerinde hisseden yoksul halkın kışın kâbusunu manen azaltmak için kış ayları için şöyle bir deyim üretmişlerdir.
-Kara kış karadan gider, zemheri aradan gider, gücük dediğin az, mart dediğin de yaz demişler. Yukarıda yazdığım gibi aralık kara kış, ocak zemheri, şubat ise gücük ayıdır. Mart dediğin zaten belli.
Şimdi okurlarım kızacak bana, ülkemiz her türlü sıkıntı ve pahalılık içinde iken ülke, adeta yangın yeri gibi iken, devletimizin büyükleri televizyonlarda küfür ve ağır argo sözlerle toplumu olumsuz etkilerken,
Ülkeyi yönetsinler, bizim haklarımızı arasınlar diye vekâlet verip TBMM gönderdiklerimiz öldüresiye birbirlerine saldırırken,
Daha da önemlisi sahipsiz Vezirköprü’nün bir sürü sorunu varken biz okurlarını bu hikâyelerle mi oyalıyorsun diyeceklerdir diye düşünüyorum. Ama öyle sanıyorum ki, sıkıcı konulardan artık biz de iyice gına geldik.
Okurlarımız bu hafta da böyle geyik muhabbeti ile idare etsinler.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
23 Kasım 2024 Köşe Yazıları
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
17 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları