logo

BİR DE ERKEK FİL GEREKLİ


İhsan Cömert
comert_ihsan@hotmail.com

Nasrettin Hoca ile Timur (Nam-ı diğer Aksak Timur) aynı dönemde yaşamışlar. Aksak Timur, Nasrettin Hoca’nın bölgesine bir dişi fil saldırır.

“Fil o bölgede serbestçe dolaşsın, özgürce yaşamını sürdürsün” emri verilir.
Aradan zaman geçer fil, çevre köylerden bahçeleri, bağları, ormanları tarumar eder.
Durumdan zarar gördükleri için rahatsız olan köylüler, toplanarak Nasrettin Hoca’ya giderler.” Önümüze düş, Timur’a gidelim, bu fili bölgemizden alsın” derler.
Hoca, köylüleri peşine takar, birlikte Timur’un sarayına doğru yola çıkarlar.
Sarayın kapısından girecekleri zaman hoca etrafına bir bakar ki, köylülerden yanında kimse kalmamıştır. Hoca, şaşkınlık içinde yalnız başına Timur’un huzurunda kalır.
Timur: Buyur Hoca, ne istersin?
Hoca: Pratik zekası ile hemen kendini yalnız bırakan köylülerden intikam almak amacıyla Timur’a istediğini söyler.

Haşmetlim; “Bizim bölgeye bir dişi fil göndermişsin hayvan yalnız, yalnızlıktan sağa-sola saldırıyor. Ne olur yanına bir de erkek fil gönder. Hem ürer, çoğalır hem de hayvan yalnızlıktan kurtulur” der.

Bu girişi niye yaptım?
Geçenlerde iki hasta çocuğu ile yalnız yaşayan bir kadın ağlıyor. Sordum kendisine; Niye ağlıyorsun?

“Benim iki çocuğum var. İkisi de hasta. Sık sık hastalandıkları için hastaneye götürmek zorundayım. Dün gece çocuğumun biri aniden hastalandı. Yardım edecek, hastaneye götürecek kimsem yoktu. Taksi çağırdım, hastaneye gidiş geliş 70 lira ödedim. Zaten yüz liram vardı. Benim halim ne olacak?” diyordu.
Şimdi duyumlarımıza göre belediye hizmet binası da şehrin gene dışına yapılacakmış, çok güzel. Halkın ihtiyaç duyacağı, gitmek zorunda olduğu hangi kurum varsa nüfustur, tapudur, mal müdürlüğüdür hatta kahveleri, lokantaları, kasapları bile Havza yoluna taşıyalım!…
Böylece ilçenin içini tam boşaltalım ki, merkezde halk nefes alsın. Doğrusu bu değil mi?
Hastane oraya yapılırken tek başıma olağanüstü uğraş verdim. Bu ilçenin yoksul halkı hastaneye ulaşmakta çok zorluk çeker dedim. Kimseden destek alamadım.
Boşalsın ilçenin içi, taşınsın kurum ve kuruluşlar Havza yoluna, belki gelecekte Havza’ya bağlanırız!
Eski mahallelerde dünya kadar konut yapılacak yerler metruk halde dururken ha bire Havza yoluna imar-inşaat verilmesi de çok iyi.
Kısaca dönelim Nasrettin Hoca’ya;

Bir dişi fil yetmez, bir de erkek fil lazım.

Share
364 Kez Görüntülendi.
#

SENDE YORUM YAZ

5+6 = ?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • Çocuklara şaka yapmak, şakalaşmak veya mizah kullanmak

    23 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Eğlendirmek, güldürmek için söylenen söze veya yapılan davranışa şaka denir. Mizah ise sözü şakayla birlikte düşündürücü şekilde söylemektir. Hayatımızda mizaha, şakaya ihtiyacımız vardır. Çünkü eğlenmek ihtiyaçtır. Mizah hayatın zorlu taraflarında duyguları abartmaya imkan vererek rahatlamayı, konunun başka taraflarına bakabilmeyi, psikolojik olarak sağlam kalabilmeyi sağlar. Çocuk öğrenerek büyür. Öğrenmek ise sürekli bir davranış değişikliği ve yenilik getirir, bu gerçekten zordur. Sürekli öğrenen çocuk için ise duygu dengesinin sağlanmasınd...
  • Yol Medeniyettir…

    20 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    İlçemizin çevre ilçelere yol bağlantıları tamamlansa; Vezirköprü Karma OSB'nin yatırımcı bulmasının kolaylaşması, ilçenin yol ağının artmasıyla artmaz mı? Yapılan bu kadar yatırımın değeri daha fazla artmaz mı? Geçtiğimiz hafta değindiğim “Vezirköprü'ye Müze yakışır” yazısı için birçok olumlu tepkiden anladığım kadarıyla İlçemizde bir müze kurulması için çalışılması gerektiğini düşünen sadece ben değilim. Bazı dönemlerin kendine has zorunlulukları, yapılan diğer işlerin sizi zorlayarak yaptırdığı başka işler olur. Oymaağaç kazısı başta olm...
  • Bedensel Okuryazarlık

    17 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Okuryazar olmak okuma ve yazma anlamının ötesinde bir konuyla ilgili farkındalık kazanmak anlamında kullanılır. Çeşitli alanların okuryazarlığı olabilir. Örneğin sosyal medya okuryazarlığı, finansal okuryazarlık gibi. Bu yazıda “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” sözünü referans alarak psikolojinin de beyindeki bilişsel duyuşsal ve duygusal faktörlerle ilgilenmesinden yola çıkarak bedensel okuryazarlığı konuşacağız. Beden neye ihtiyaç duyduğuna dair sinyalleri sürekli olarak beyne gönderir. Acıkmak, susamak, açık hava ihtiyacı, birileriyle k...
  • Kaygı ve Anksiyete Kitabından Notlar

    09 Kasım 2024 Köşe Yazıları

    Kaygı hayatımızda vardır. Bazı kaygılar gerçek kaygılardır (örneğin çevremizde olumsuz olaylar olduğunda güvenliğimizden korkmak) bazı kaygılar çocuklukta veya çevreden öğrenilmiş gerçek olmayan kaygılardır. (örneğin ayna kırılması kötü habere yorumlanır). Bazı kaygılar her insanda olan (kolektif bilinçdışı) öğrenilmemiş kaygılardır, atalarımız da bu kaygıları yaşamışlardır. (Örneğin karanlıktan korkma, yılandan korkma gibi) Kimimiz kaygıyı sakinleştirir, kimimiz görmezden gelir kimimiz de kaygıyı daha çok besler. Kaygıyı beslerken sezgilerimi...