Arpayı çavdarı bağı yoklardık
Hasadı tarlada görmek başkaydı
Ormanda dağlarda kekik koklardık
Doğada çiçeği dermek başkaydı
Çıra yakar gece davar arardık
Kocaman tavada helva karardık
Elmadan armutdan hoşaf yarardık
Hoşafı tavana sermek başkaydı
Tabiat bağrında köyde yaşardık
Birlik olup engelleri aşardık
Öküzleri nallar çifte koşardık
Kara sabanla çift sürmek başkaydı
Çetlemük dalından zevle eğerdik
Sevgi bağlarında birer değerdik
Bakır sitillere sütü sağardık
Danaya büğeki germek başkaydı
Toprağın içinde geçim sağlardık
Gevreyük gemiyle bağı bağlardak
Kağnı ötsün diye mazı yağlardık
Göbün üzerinde durmak başkaydı
Dönekdeki taşı attık çağıla
Koyunu keçiyi kattık oğula
Kuşluğa hepisi gelir ağıla
Koyuna emliği vermek başkaydı
Yaz ayında göçer idik keliğe
Suyu doldururduk ağaç oluğa
Heybeyi torbayı astık aluğa
Eşeğe aluğu vurmak başkaydı
Herkilde dururdu tevek kurusu
Başaklar olurdu altın sarısı
Odaya girince yaban arısı
Kapıyı yavaşça ırmak başkaydı
Kilim serdim eve değil halıyı
Neyleyim villayı neydem yalıyı
Kızakla çektiğim kuru çalıyı
Yağrığın başında kırmak başkaydı
Manasur dağına çala giderken
Tarlaya çapaya yola giderken
Âşık Rasim derki mala giderken
Eline ekmeği dürmek başkaydı
Âşık Rasim Genç. 23/9/2018
BENZER HABERLER