Çiftçi orman kenarı tarlasında çift sürüyormuş, iki hırsız çiftçinin öküzünü çalmayı planlamışlar.
Hırsızlardan biri tarlanın açık olan tarafına geçmiş başlamış bağırmaya;
-Ben şaştım, ben şaştım” diye,
Çiftçi öküzleri durdurmuş, bu adam neye şaştı acaba diye başlamış saf saf bakmaya,
Çiftçinin bu dalgınlığından yararlanan ormandaki diğer hırsız süratle öküzün birini boyunduruktan kurtararak ormana kaçırmış,
İşin farkında olmayan çiftçi sürekli,
-Şaştım, şaştım” diye bağıran adama;
-Allah aşkına hangi işe şaştın sen” diye bağırır.
Bağıran hırsız;
-Yahu sen tek öküzle çift sürüyorsun da ona şaştım” der.
Çiftçi;
Döner, bir bakar ki, öküzün biri yok,
Çiftçi de başlar bağırmaya;
-Bende şaştım, bende şaştım”
Bu uzun fıkrayı niye anlattım?..
Vezirköprü’de sokak lambaları, (özellikle Bahçelievler mahallesinde) gündüzleri yanıyor, geceleri yanmıyor.
Hırsızın “şaştım, şaştım” misali bende bu işe şaştım.!..
Benim aklıma şöyle bir şey geliyor, yöneticilerimiz acaba şöyle bir şey mi düşünüyor?..
-Nasıl olsa halk zaten olanı biteni görmüyor, hiç değilse sokak lambalarını gündüz yakarak iki ışık birden aydınlatırsa belki gözlerinin görmesine yardımcı oluruz” diye düşünüyorlardır.
Bu şaşkınlığımı gidermek, konuyu öğrenmek için bir yetkili aradım. Merakla bir sorumlu, yetkili bulamadım.
Neyzen Tevfik’in şu ünlü şiiri geldi aklıma;
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler! ..
ŞAŞILACAK ÇOK ŞEY VAR
Bu ülkede adaletsizlik sürekli artıyor. Geçen bir kurumda çalışan taşeron işçilerle
dertleşiyoruz.
Bilindiği gibi taşeron işçilerin derdi büyük.
Birisi başlıyor söze;
-Abi dört çocuk var, okula gidenlerine ayakkabı alamıyorum.
Bir diğeri lafa karışıyor,
-Abi, elektrik, su parasını ödeyemiyorum, evim kira, evimizin geçindirmemiz olanaksız,
Bir diğeri lafa girdi,
-Abi, kasaptaki ete kediler gibi uzaktan bakıyoruz, eti unuttuk, kuru fasulye bile yiyemiyoruz.
Bir diğeri,
-Ağzını foşurdatarak kebap yiyenlerin boğazında kalsın diyorum.
Başka birisi,
-Abi milletin parası ile ramazan ayında grup grup milyonluk iftar yemekleri veren sözde Müslümanlar bizim çocuklarımızın hakkını mahkemeyi kübrada nasıl verecekler” diyor.
Taşeron işçilerin toplam sordukları bir soru var.
-Bazı kurumlarda çalışan taşeron işçiler, bazı kurumlarda çalışan taşeron işçilerden fazla para alıyor. Örnek olarak da Büyükşehir Belediyesinde çalışan işçiler, ilçe belediyesinde çalışan işçilerden daha fazla para alıyor” diyorlar.
Tabi ben bu konuyu bilmiyorum, araştırma olanağım da olmadı.
Ama bir gerçek var, oda bu ülkede adaletsizlik diz boyu değil artık, 40-50 katlık plazalar gibi.
Kendi kendime soruyorum, “Böyle gelmiş, böyle gidecek mi?
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
20 Kasım 2024 Köşe Yazıları
09 Kasım 2024 Köşe Yazıları
06 Kasım 2024 Köşe Yazıları
02 Kasım 2024 Köşe Yazıları